Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/20554 Esas 2017/7742 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/20554
Karar No: 2017/7742
Karar Tarihi: 09.11.2017

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/20554 Esas 2017/7742 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2015/20554 E.  ,  2017/7742 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi


    Dava, diyaliz tedavisi gören davalıya yersiz ödenen yol giderlerinin yasal faizi ile birlikte tahsili istemine ilişkindir.
    Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Davalı ..."in, davanın açılmasından sonra yargılama devam ederken 6.1.2011 tarihinde vefat ettiği Mahkemece, 1.12.2014 tarihinde ölü kişi hakkında alacağa karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Dava devam ederken taraflardan birinin ölmesi halinde MK 27/1. maddesi gereğince ölen kişinin taraf ehliyeti son bulur. Bu nedenle, davaya ölen tarafa karşı veya onun tarafından devam edilmesine imkan yoktur. Ölü kişi adına hüküm kurulamaz. Yalnız öleni ilgilendiren yani mirasçılara geçmeyen haklara ilişkin davalar tarafın ölümü ile konusuz kalır. Yalnız ölen tarafı ilgilendirmeyen, yani mirasçıları da ilgilendiren, mirasçıların malvarlığı haklarını etkileyen davalar tarafın ölümü ile konusuz kalmaz. Bu davalara, ölen tarafın mirasçıları tarafından veya ölen tarafın mirasçılarına karşı devam edilir. Borçlar Kanunu"nun 397. (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 513.) maddesi hükmüne göre; aksi sözleşmeden ve işin mahiyetinden anlaşılmadıkça vekil edenin ölümü ile vekalet ilişkisi son bulur. Somut olayda; ölü kişinin karar başlığında yer alması, ölü kişi adına hüküm kurulmuş olması hatalıdır. Yapılacak iş; davacı Kurum vekiline davalının mirasçılarını davaya dahil etmek üzere süre verilmeli, usulünce taraf teşkili sağlandıktan sonra, hüküm kurulmalıdır.
    Mahkemece bu yönler dikkate alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olduğundan bozmayı gerektirmektedir.
    O hâlde, davacı Kurum vekilinin temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle sair hususlar incelenmeksizin BOZULMASINA, 09.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.