1. Hukuk Dairesi 2016/211 E. , 2016/4419 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki davadan dolayı ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 28.11.2013 gün ve 2012/307 Esas - 2013/506 Karar sayılı hükmün onanmasına ilişkin olan 12.10.2015 gün ve 3300-11644 sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davalı vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava, ecrimisil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davalının fuzuli şagil olduğu ve davalının icra dosyasına ibraz ettiği, taşınmazı tahliye ederek anahtarını icra dairesine teslim ettiğine dair dilekçesinin davacıya tebliğ edilmediği gerekçesiyle bilirkişi raporuna atfen 25.06.2010 - 15.05.2012 tarihleri arasındaki dönem için hesaplanan 82.938,00 TL ecrimisilin davalıdan tahsiline; davalının faydalı masraf yaptığını kanıtlayamadığı gibi iyiniyetli de olmadığı gerekçesi ile davalının takas-mahsup isteğinin reddine karar verilmiş, karar Dairece onanmıştır.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, davacının 202 ada 54 parsel sayılı taşınmazdaki binanın davalı tarafından işgal edildiğini ve işgale son verilmesi için keşide ettiği 18.06.2010 tanzim ve 25.06.2010 tebliğ tarihli ihtarnameye rağmen sonuç alamadığını ileri sürüp .... Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı 2011/88 Esas sayılı elatmanın önlenmesi istekli davanın kabul edildiği ve kararın kesinleştiği, bilahare davacının ... İcra Müdürlüğünün 2011/1855 Esas sayılı dosyasında anılan mahkeme kararına dayalı olarak taşınmazın icra marifetiyle tahliyesini istediği, davalının icra dosyasına sunduğu 29.06.2011 havale tarihli dilekçe ile taşınmazı tahliye ettiğini bildirerek taşınmazın anahtarlarını teslim ettiği anlaşılmaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki; kayden davacıya ait 202 ada 54 parsel sayılı taşınmazdaki binada davalının fuzuli şagil olduğu kesinleşen mahkeme kararı ile sabit olduğundan ecrimisile karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur.
Ancak; işgalin sona erdiği tarih olarak, ... İcra Müdürlüğünün 2011/1855 Esas sayılı dosyasında taşınmazın icra marifetiyle teslim tarihi olan 15.05.2012 tarihinin kabul edilmesi yönündeki mahkemenin kabulü doğru değildir. Şöyle ki, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/88-366 Esas-Karar sayılı elatmanın önlenmesi yönündeki ilamıyla ilgili ... İcra Müdürlüğünün 2011/1855 Esas sayılı dosyasında yapılan icra takibinde, icra emrinin tebliğinden sonra davalı takip borçlusu ... 29.06.2011 tarihli dilekçe ile taşınmazı tahliye ettiğini, şu anda boş vaziyette olduğunu ve anahtarı icra dairesine teslim ettiğini bildirdiği görülmektedir. Takip alacaklısı davacı vekilinin, bu dilekçeden sonra ilk olarak 02.08.2011 tarihinde, icra dosyasında borçlu için haciz talebinde bulunduğu açıktır.
Bu durumda; taşınmazın tahliyesine ilişkin beyan ve anahtarın icra dosyasına teslimi olgusu, en geç 02.08.2011 tarihinde takip alacaklısı davacı vekili tarafından öğrenilmiştir. Anahtarın teslimi olgusu yönünden, borçlu davalının dilekçesinin alacaklı davacıya tebliği ile sağlanmak istenen bildirimin amacı, davacı alacaklı vekilin dosyada işlem yapması ile gerçekleşmiştir. Kaldı ki, anahtar teslimine ilişkin dilekçenin davacı alacaklıya tebliği hususunun icra dairesinin işlerinden olduğu ve bunun sorumluluğunun dilekçe sahibine yüklenemeyeceği kuşkusuzdur. Takip borçlusu davalı, icra emri ile beraber anahtarı icra dairesine teslim etmek suretiyle işgaline son verdiğini açıkladıktan sonra infazen teslim işlemini yapacak olan icra dairesidir. İcra Müdürlüğü tarafından yapılan 15.05.2012 tarihli taşınmaz teslim tutanağında, dosyaya teslim edilen anahtarla taşınmazın açıldığı ve boş olduğunun görüldüğü belirtilmektedir. Anahtarının icra dosyasına tesliminden ve bunun davacı alacaklı vekili tarafından öğrenilmesinden sonra, davalının taşınmazın icraen infaz dışındaki bir yolla teslim olgusunu ispat yükümlülüğü yoktur ve ecrimisil yönünden sorumluluğu sona ermiştir.
Hâl böyle olunca; ihtarnamenin davalıya tebliğ edildiği tarih olan 26.06.2010 tarihi ile anahtarın icra dosyasına teslim edildiğinin davacı vekili tarafından öğrenildiği 02.08.2011 tarihi arasındaki dönem için ecrimisile hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile taşınmazın icra müdürlüğünce teslim edildiği 15.05.2012 tarihine kadar ecrimisile hükmedilmesi isabetsizdir.
Anılan bu husus, davalı vekilinin karar düzeltme isteği üzerine yeniden yapılan inceleme sonucu anlaşıldığından, karar düzeltme isteğinin HUMK"nun 440. maddesi uyarınca kabulüyle, Dairenin 12.10.2015 tarihli, 2014/3300 Esas, 2015/11644 karar sayılı onama kararının ortadan kaldırılmasına ve yukarıda değinilen husus gözetilerek bir hüküm kurulması için yerel Mahkemenin 28.11.2013 günlü, 2012/307 Esas, 2013/506 Karar sayılı kararının (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 12.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.