11. Hukuk Dairesi 2015/12077 E. , 2016/5986 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada .... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 10/12/2014 tarih ve 2014/1026-2014/398 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 31.05.2016 günü hazır bulunan davacı asil ... ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı, davalı kurum nezdindeki menkul kıymetler emanet hesabına değişik tarihlerde değişik şirketlere ait hisse senetlerini teslim ettiğini, bu hisse senetleri için davalı aracı kuruma ilgili şirketlerce her yıl temettü bedeli ödendiğini, kendisine ise davalı tarafından bir ödeme yapılmadığını ileri sürerek, davalı kurum nezdindeki hisse senetlerin ulaştığı miktarın tespitine ve temettü bedellerinden 30.000 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın derdestlik nedeniyle reddinin gerektiğini, esas yönünden de davanın yerinde olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının aynı konuda davalıya karşı açtığı ve .... Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2008/604 Esas sayılı dosyası ile görülen davanın reddine karar verildiği, bu kararın kesinleştiği, davanın daha önce kesin hükme bağlanmamış olmasının HMK"nın 114/i. maddesi uyarınca dava şartı olarak düzenlendiği ve işbu davada, anılan dava şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı temyiz etmiştir.
Dava, davacı kurum nezdinde bulunduğu ileri sürülen davacıya ait hisse senetlerin ulaştığı değerin tespiti ile 30.000 TL temettü bedelinin davalıdan tahsili istemine ilişkin olup mahkemece, kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kesin hüküm dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK"nun 303. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre, bir davanın diğer bir davada kesin hüküm teşkil etmesi için taraflarının, dava sebeplerinin ve dava konusunun aynı olması gerekir. Maddi anlamda kesin hükümden sonra ikinci kez açılan davanın kesin hüküm nedeniyle reddi gerekir. Kesin hüküm itirazı HMK"nın 114/1-i maddesinde olumsuz dava şartı olarak hüküm altına alınmıştır.
Kesin hüküm teşkil ettiği kabul edilen .... Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2008/604 E.,2011/668 K. sayılı dosyasında davacı, bu dava konusu hisse senetlerini davalıya tevdi ettiğini ileri sürerek temettü alacağının tahsilini talep etmiş, mahkemece de davacının hisse senetlerini davalıya teslim ettiğine dair bir belgeye rastlanmadığı, davacı iddialarının ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, bu karar taraf vekillerinin temyiz üzerine Dairemizce, davaya konu 26 adet hisse senedinden 3 adedinin kendisine teslim edildiğini davalının kabul ettiği, bu durumda mahkeme gerekçesinin yerinde olmadığı, bununla birlikte davacının bakiye temettü alacağının bulunmadığının bilirkişi raporundan anlaşıldığı gerekçesiyle davacının temyiz itirazları reddedilerek davalı yararına vekalet ücreti yönünden hüküm düzeltilerek ve gerekçesi değiştirilerek onanmış ve karar bu şekilde kesinleşmiştir. İşbu dosyada da yukarıda belirtilen davaya konu hisse senetlerinin davalıya tevdi edildiği ileri sürülerek bu senetlerin ulaştığı değerin tespiti ile temettü alacağının tahsili istenilmiştir. Ayrıca, davacının 06.03.2014 tarihli açıklama dilekçesinde önceki kararla davalıya tevdi edildiği kesinleşen 3 adet hisse senedinin 2009,2010,2011 ve 2012 yıllarına ilişkin temettü bedellerinin de bu dava konusu olduğu belirtilmiştir. Bu durumda, dava konusu edilen 26 adet hisse senedinden 23"ünün davalıya teslim edilmediği gerekçesiyle verilen ve kesinleşen davanın reddine ilişkin önceki karar, işbu dosya yönünden kesin hüküm teşkil ettiğinden mahkemenin bu yöne ilişkin kabulü yerindedir. Ancak, ... Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2008/604 E., 2011/668 K. sayılı kararında, 3 adet hisse senedinin davalıya teslim edildiği ve dava tarihi itibariyle temettü alacağının kalmadığı hüküm altına alındığından ve işbu dosyada ise anılan dava tarihinden sonraya ilişkin temettü alacağı da talep edildiğinden dava konuları farklı olup mahkemece, söz konusu hisse senetleri yönünden önceki kararın kesin hüküm teşkil etmediğinin kabulü ile işin esasına girilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 31/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.