MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık işyeri dokunulmazlığını ihlal etme, mala zarar verme, suçu bildirmeme, su eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
I-Sanıklar ..., ...ve ...hakkında hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığını ihlal etme suçlarından, sanık ... hakkında ise suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz isteklerinin incelenmesinde:
Yapılan duruşmaya toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre ,sanıklar müdafiileri ve sanık ..."ın temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün istem gibi (ONANMASINA),
II-Sanıklar ...,... ve ... hakkında mala zarar verme suçundan, sanık ... hakkında ise suçu bildirmeme suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz isteklerinin incelenmesinde:
Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1-Sanıklar ...,... ve ..."nın hırsızlık amacıyla yakınanın işyerinin kapısını levye ile zorlayıp açarak işyerine girdiklerinin anlaşıldığı olayda,olay yeri inceleme raporunda,kapının kilit hizasında çizikler bulunduğunun yazılı olduğu,yakınanın 10.02.2010 tarihinde Cumhuriyet Savcılığında alınan beyanında,kapının levye ile zorlandığında kolayca açıldığı ve kapıda zarar bulunmadığının bildirmesi karşısında, Sanıklar ...,... ve ..."ya yükletilen mala zarar verme suçunun ne şekilde oluştuğuna ilişkin kanıtlar kararda açıklanıp tartışılmadan yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
2-Suçu bildirmeme suçunun düzenlendiği TCK"nın 278. maddesi Anayasa Mahkemesinin 30.06.2011 tarih ve 2010/52 esas, 2011/113 sayılı kararı ile iptal edilmiştir. İptal kararı hükümden sonra,15.10.2011 tarihinde, Resmi Gazetede yayımlandıktan altı ay sonra 15.04.2012 tarihinde yürürlüğe girmiştir. İptal Kararının yürürlüğe girdiği tarihe kadar yeni yasal düzenleme yapılmaması nedeniyle,iptal kararının yürürlüğe girdiği 15.04.2012 ile yeni düzenlemenin yapıldığı 6352 sayılı Kanunun yürürlük tarihi olan 05.07.2012 tarihleri arasında ,eylemin suç olarak düzenlendiği herhangi bir ceza normunun bulunmadığı anlaşılması karşısında, 5237 sayılı TCK.nun 7/1.maddesi de gözetilerek sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiileri ve sanık ..."ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA), 20/01/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.