Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/21420
Karar No: 2016/2314
Karar Tarihi: 17.02.2016

2863 sayılı Kanuna aykırılık - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2014/21420 Esas 2016/2314 Karar Sayılı İlamı

12. Ceza Dairesi         2014/21420 E.  ,  2016/2314 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
    Hüküm : CMK"nın 223/2-c. maddesi gereğince beraat


    2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Anayasa Mahkemesi"nin 13/10/2012 tarih, 28440 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 2011/18 Esas, 2012/53 sayılı kararı ile 08/10/2013 tarih ve 6498 sayılı Kanun ile 2863 sayılı Kanun"da yapılan değişiklikler değerlendirildiğinde; Yüksek Mahkemece “mülkiyet hakkı ihlali” iddiasının kabul edilmediği, ancak, hukuk devletinin temel ilkelerinden olan “belirlilik ilkesi” ne göre, kişilerin maliki bulundukları taşınmazların korunması gerekli kültür ve tabiat varlığı niteliğiyle tescilli olduğunu ya da sit alanı içerisinde kaldığını öğrenmeleri gerektiği hususunun vurgulandığı, iptal hükmündeki gerekçeler doğrultusunda, 2863 sayılı Kanunun “tespit ve tescil” başlıklı 7. maddesinin 6498 sayılı Kanun ile değiştirildiği, buna göre, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin tescil kararlarının, 7201 sayılı Tebligat Kanunu uyarınca maliklere tebliğ edilmesi; sit alanlarının, tabiat varlıklarının ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin tescil kararlarının da Resmî Gazete’de yayımlanmakla birlikte, Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulması gerektiği; belirtilen değişiklik öncesinde yapılan tescil işlemleri bakımından ise, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin olarak, taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde tescil şerhi bulunup bulunmadığına; sit alanları, tabiat varlıkları ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin olarak, tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediğine bakılacağı; 6498 sayılı Kanun ile getirilen değişikliklerin amacının ilgili kurul kararlarından muhataplarını haberdar etmek olduğu;
    Bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde, Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu"nun 15/01/1977 tarih, 9591 sayılı kararıyla korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı olduğu kabul edilen, ancak ... 1 numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 29/09/1993 tarih, 4958 sayılı kararı ile taşınmazın sehven tescillendiği belirtilerek, tescil kaydının kaldırılmasına karar verildiği ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi, 190 ada, 45 sayılı parselde yer alan zemin+1 katlı ahşap binanın, 44 sayılı parselde bulunan tescilli yapı ile komşu olduğu, binanın 29.05.2006 tarihinden itibaren sahibi olan sanık ... tarafından binada tadilat işlerinin yapılmak istendiği ve ... Belediye Başkanlığı İmar Müdürlüğünden alınan 18.06.2006 tarihli yazı ile binada tadilat işlerine başlandığı, ... Belediye Başkanlığı görevlilerince yerinde denetimin yapıldığı ve binanın durumuna ilişkin tespitlerin 05.09.2007 tarihli yazı ile ... 2 numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu"na bildirildiği, ilgili Koruma Bölge Kurulu görevlilerince yerinde yapılan denetim sonucu düzenlenen 23.05.2008 tarihli raporda, üzerindeki tescil kaydı kaldırılsa da tescilli binaya komşu olan davaya konu zemin+1 katlı binaya, izinsiz ilave çekme kat yapıldığının tespit edildiği, bu tespit üzerine ilgili Koruma Bölge Kurulu"nun 15.10.2008 tarih, 2106 sayılı kararıyla sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunulmasına karar verildiği, davaya konu binanın maliki olan sanık ... hakkında 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan davanın açıldığı, her ne kadar yargılama sonunda mahkemece, 11.10.2013 tarih ve 28792 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6498 sayılı Kanun gereğince, koruma alanı ilanına ilişkin kararların ilgilisine tebliğ edilmesinin zorunlu hale getirildiği, olayda ise tebliğin bulunmadığı gerekçesi gösterilerek, sanığın beraatine karar verilmiş ise de; tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin tescil kararlarının tebliğ zorunluluğunun yukarıda açıklandığı üzere, 11.10.2013 tarihinden itibaren yapılan tescil işlemleri için gerekli olduğu, bu tarihten önce yapılmış tescil işlemleri için tebliğ zorunluluğu bulunmayıp, tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilmiş olmasının, koruma kararının bilindiğinin kabul edilmesi konusunda yeterli olduğu, olayımızda ise davaya konu yerin kendisinin tek yapı ölçeğindeki kültür veya tabiat varlığı olmadığı, ancak 44 sayılı yan parselde bulunan tescilli bina ile komşu olduğu, korunması gerekli taşınmaz kültür varlıklarına cephesi olan arazilere yapılacak inşai faaliyetler için, ilgili Koruma Bölge Kurullarından izin alınması gerektiğinin, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu"nun 05.11.1999 tarih ve 664 sayılı ilke kararı ile kabul edildiği, Yüksek Kurullarca alınan ilke kararlarının da Resmi Gazetede ilan ediliyor olması karşısında, sanığın tescilli bina bitişiğindeki bir binada izinsiz inşai müdahalede bulunulamayacağını bildiğinin kabul edilmesi gerektiği, bu itibarla öncelikle bitişikteki 44 sayılı parselde bulunan binanın tescillenmesine ilişkin Koruma Kurulu kararının suça konu yerde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediğinin araştırılması, böylece sanığın binasının tescilli binaya komşu olduğunu bilip bilmediğinin tereddütsüz biçimde belirlenmesi, ayrıca sanığın savunmasında davaya konu çekme katı kendisinin yaptırmadığı ve satın aldığında bu çekme katın binada bulunduğu iddiası karşısında, davaya konu binada inşaat mühendisi ile keşif yapılarak, izin alınmadan yapılan çekme katta kullanılan malzemelerdeki yıpranma durumu, renkteki solmalar gibi etmenler nazara alınarak çekme katın yapım zamanı belirlenmek suretiyle suç tarihi her türlü şüpheden uzak biçimde ortaya konularak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeksizin, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
    Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 17/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi