MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada Söke 1. Asliye Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 19/03/2019 tarih ve 2018/463-2019/164 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, taraflar arasında 2008 yılından beri süregelen ticari ilişkilerinin bulunduğunu, 2011 yılında müvekkilinin avans olarak çek ve senetleri davalı şirkete teslim ettiğini, ancak avans karşılığı mal teslim edilmediğini, ayrıca taraflar arasında cari hesap karşılığında yapılan faturalı satışlar ve iade faturaları sonunda 31.12.2011 tarihi itibariyle 56.30 TL alacak bakiyesi de mevcut bulunduğundan her iki hesap (avans ve cari) sonucunda toplam 91.908,30 TL alacağı bulunduğunu, borcun ödenmemesi üzerine icra takibine geçildiğini, kısmi itiraz üzerine takibin durduğunu ileri sürerek davalı şirketin kısmi itirazının iptaline, takibin devamına, icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, 3 adet senet toplamı 45.000,00 TL"nin her iki tarafın ticari defterlerinde kaydının olduğu anlaşılmış ise de; senetlerin davalı şirket defterlerinde şirket ortağı olan ... tarafından davalı şirkete verildiğine ilişkin kayıtların bulunduğu, davacı tarafından doğrudan davalı şirkete verildiğine ilişkin başkaca bir kayda rastlanmadığı, taraflar arasında kambiyo ilişkisi bulunmadığı bu senetler yönünden davacının alacağını ispat edemediği, 22/01/2011 tarihli 3.970,00 TL tutarındaki çek, 28/02/2011 tarihli 4.000,00 TL tutarlı çek, 28/02/2011 tarihli 8.000,00 TL tutarlı çek, 05/03/2011 tarihli 3.000,00 TL tutarlı ve 20/03/2011 tarihli 5.500,00 TL tutarlı çeklerin bir kısmının davacı tarafından keşide edilerek şirketin yönetim kurulu başkanı ..."ya ... tarafından da davalı şirkete ciro edildiği, bir kısmının davacı ciranta tarafından davalı şirket yönetim kurulu başkanı ..."ya ... tarafından da şirkete ciro edildiği çek tutarları toplamının 24.470,00 TL olduğu çeklere ilişkin taraflar arasında kambiyo ilişkisi bulunmadığı bu çekler yönünden davacının alacağının ispat edemediği, 25/02/2011 tarihli 4.882,00 TL tutarındaki çek ile 15/02/2011 tarihli 2.500,00 TL tutarındaki çeklerde davalı şirketin herhangi bir imzasının bulunmadığı bu çeklerin davalıya verildiğinin kanıtlanamadığı, 28/02/2011 vade tarihli 15.000,00 TL tutarlı senedin davalı ticari defterlerinde kaydının olmadığı ve banka şubelerine yazılan müzekkere cevaplarında senedin fotokopisine ulaşılamadığı, davalı şirketin senetten dolayı sorumluluğunun ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davacı vekilinin yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 14,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 04/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.