Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/8310
Karar No: 2021/8433
Karar Tarihi: 14.09.2021

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/8310 Esas 2021/8433 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2020/8310 E.  ,  2021/8433 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : SAMSUN BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 5. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen tazminat davasının reddine dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacının istinaf başvurusunun reddine yönelik olarak verilen karar, davacı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmekle; duruşma günü olarak belirlenen 14/09/2021 tarihinde davacı vekili Av. ... geldi. Davalı adına gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan vekilin sözlü açıklaması dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı, davalı ..."na verdiği vekaletname ile ortak muristen intikal eden Trabzon İli Of İlçesi Eskipazar/Fatih Mahallesi 302 parsel numaralı taşınmazı 30.09.2013 tarihinde ifrazen taksim ettirdiğini ve ifraz sonrası taşınmazın 1206 ve 1207 parsel olmak üzere iki ayrı taşınmaz haline getirildiğini, ancak 1206 numaralı parselin sadece davalı ... adına tescil edildiğini, davalı ..."na güvenerek vekaletname verdiğini, ancak davalı ..."nun iş bu vekaletnameyi iyiniyet kurallarına aykırı olarak kendi nam ve hesabına kullandığını, davalıların danışıklı yapmış olduğu ifrazen taksim işlemi neticesinde hissedar olduğu bir taşınmazın mülkiyetinden çıkarıldığını, daha sonra 1206 numaralı parsel üzerinde petrol istasyonu kurulduğunu, ancak davalılar tarafından ilgili taşınmaz için kendisine herhangi bir ödeme yapılmadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 500,00 TL"nin yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiş; ıslah dilekçesi ile talebini 117.776,31 TL’ye yükseltmiştir.

    Davalılar, davacı ve dava dışı diğer mirasçıların bir araya gelerek murislerinden kalan taşınmazlarla ilgili kendilerine vekaletname verdiklerini, vekaletnamedeki yetkiler uyarınca muristen kalan taşınmaz/taşınmazları ifrazen taksim yaptıklarını, tek parselin birçok parsele bölündüğünü ve bu parsellerden 1206 numaralı parselin yine vekaletnamedeki yetkiye dayanarak davalı ... adına tescilinin yapıldığını, taşınmazın edinme sebebinde de ifrazen taksim işlemi olduğunu, tüm mirasçılar arasında vekaletnamenin kapsadığı yetkiler yönünde irade birliği bulunduğunu, bu idare birliğine uygun olarak hareket ettiklerini savunarak, davanın reddini dilemişlerdir.
    Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; karara karşı davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
    Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı, murisinden intikal eden taşınmazların ifraz, taksim vb. işlemlerinin yapılması için davalı ...’e verdiği vekalete istinaden davalıların 1206 parsel sayılı taşınmazı sadece davalı ... adına tescil ettirdiklerini ve bu taşınmaz için kendisine herhangi bir ödeme de yapılmadığını iddia ederek eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, davacı ve dava dışı diğer mirasçıların rızai taksim, ifraz, rızai taksim ve ifraz sonucu oluşacak parsellerden dilediğini müstakil veya hisseli olarak ayrı ayrı kabul etmeye, tapuda takrirlerini vermeye gibi işlem yapma ehliyeti verecek şekilde davalıları vekil tayin ettikleri, harici taksimin eşit olarak yapılması gibi bir zorunluluk bulunmadığı, ifrazen ayrılarak üzerinde davalılar tarafından benzin istasyonu tesis edilen taşınmaz da gözetildiğinde halihazırda zilyetlik durumu vekalet üzerine yapılan harici taksime göre devam ettiğinden, davalı tarafın vekalet görevini kötüye kullandığının ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    İleri sürülüş şekli ve dayanılan olgular çerçevesinde, davacının isteminin, davalının vekalet görevini kötüye kullanması, özellikle de vekilin özen ve sadakatle iş görme ve hesap verme yükümlülüğüne aykırı davranması hukuksal nedenine dayandırıldığı açıktır. Gerçekten de vekil, vekaleti iyi bir surette ifa ile yükümlüdür. Başka bir ifade ile, müvekkilin kendisine verdiği görevi özen ve sadakatle ifa etmek yükümlülüğü altındadır. Öte yandan, müvekkilin talebi üzerine, yapmış olduğu işin hesabını vermekle, her ne nam ile olursa olsun, almış olduğu şeyi müvekkile tediye etmekle yükümlüdür (TBK 508. madde). Vekilin hesap verme yükümlülüğüne, üçüncü kişilerden aldığı değerler öncelikle dahildir. Belirtilen yükümlülüklere aykırı davranılması halinde vekilin, müvekkile karşı, onun bu yüzden uğradığı zararı tazmin yükümlülüğünün ortaya çıkacağı da çok açıktır. Vekilin hesap verme borcu, vekalet sözleşmesinin kurulmasıyla birlikte doğup, işin vekil tarafından yürütülmesi sırasında ve sona ermesinde de devam etmektedir. Vekilin aldıklarını geri verme borcunda muacceliyet, vekilin hesap vermesi veya sözleşme ilişkisinin bitmesi ile başlar.
    Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde; ilk derece mahkemesince, taraflar arasında harici taksim yapıldığı kabulüne dayanarak davanın reddine karar verilmiş ise de, TMK 676. maddesi uyarınca miras taksim sözleşmesinin yazılı şekilde yapılması geçerlilik şartı olup, taraflarca sunulan miras taksim sözleşmesi bulunmadığı, davacının mirasçılar arasında taksim sözleşmesi yapılmadığını beyan ettiği, davacının iddiasının,

    vekilin özen ve hesap verme yükümlülüğüne aykırı davranması hukuksal nedenine dayandırıldığı dosya kapsamı ile sabittir. Hal böyleyken, vekilin özen ve hesap verme yükümlülüğü göz önünde bulundurularak, dosyadaki tapu kayıtlarının dava konusu taşınmaza ait olmadığı anlaşıldığından, dava konusu taşınmaza ait tapu kayıtları celp edilerek, gerekirse mahallinde keşif de yapılıp, tarafların delilleri toplanıp, hesap verme yükümlülüğü araştırılarak sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    SONUÇ: Yukarıda açılanan nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak Of Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2018/329 esas, 2019/415 karar sayılı kararının BOZULMASINA, 3.050 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, HMK"nun 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 14.09.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi