Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2007/4893 Esas 2008/1699 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2007/4893
Karar No: 2008/1699
Karar Tarihi: 07.02.2008

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2007/4893 Esas 2008/1699 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2007/4893 E.  ,  2008/1699 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Samsun 1. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 25/12/2006
    NUMARASI : 2004/1419-2006/1685

    Davacı, davalılardan işveren ait işyerinde  1.10.1982 - 31.5.2004 tarihleri arasında geçen sigortalı çalışmaların tespitine   karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine  karar vermiştir.
    Hükmün  davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre  davacının  aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Davacı, davalıya ait triko giysi imalatı işyerinde 01.10.1982-31.5.2004 tarihleri arasında geçen ve SSK’na eksik bildirilen çalışmalarının tesbitini istemiştir.
    Mahkemece, 01.10.1982-16.01.1984 tarihleri arasındaki döneme ilişkin istemin hakdüşürücü süreye  zamanaşımına uğraması nedeniyle, bu dönem dışında kalan çalışma talebinin ise esastan reddine karar verilmiştir.
    Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. maddesinde, bu tür hizmet tesbiti davasının kanıtlanması yönünden özel  bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında, resmi belge veya yazılı delillerin bulunması, sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olur. Ne var ki bu tür kanıtlar salt bu nedene dayanarak istemin reddine neden olmaz; aksi durumun ispatı olanaklıdır. Somut bilgilere dayanması inandırıcı olmaları koşuluyla, Kuruma   bildirilen dönem bordro tanıkları ve komşu işyerinin kayıtlı  çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen diğer kanıtlarla dahi sonuca gitmek mümkündür.
    Mahkemenin bu tür davaların kişilerin sosyal güvenliğine ilişkin olması ve kamu düzenini ilgilendirdiğini göz önünde tutarak gerektiğinde; doğrudan soruşturmayı genişletmek suretiyle ve olabildiğince delilleri toplaması gerekmektedir. Bu yön, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555, 5.2.2003 gün 2003/21-35-64, 15.10.2003 gün 2003/21-634-572, 3.11.2004 gün 2004/21-480-579 ve 2004/21-479-578, 10.11.2004 gün 2004/21-538 ve 1.12.2004 gün 2004/21-629 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.
    Somut olayda; davacının davalı işyerinde 16.01.1984-03.05.2004 tarihleri arasındaki çalışmaları davalı Kuruma kısmi ve kesintili olarak bildirilmiştir. 01.10.1982-16.01.1984 tarihleri arasındaki sürenin  506 sayılı Yasa"nın 79/10. maddesi gereğince hak düşürücü süreye uğraması nedeniyle reddi doğrudur.
    Ancak 1995/2.dönem bordrosunda adı bulunan ve 1972-1997 arasında bu işyerinde sürekli çalışıp emekli olduğunu beyan eden tanık S.Ö.ile 1985/1.,1986/1.,1995/2.dönem bordrolarında adı bulunan H. S.’in davacının ihtilaflı dönemin tümünde aralıksız çalıştığını doğruladığı,  yapılan işin daimilik arzettiği, davalı işverene ait 1984/1., 1985/1.,1986/1.,1995/2.dönem bordroları dışındaki bordroların dosyada bulunmadığı anlaşılmaktadır.
    Yapılacak iş; davalı işverene ait 16.01.1984-31.05.2004 dönemine ait tüm dönem bordroları SSK’dan celbedilerek, dinlenen tanıkların bu dönemin tümünü  kapsayan tarihlerde işyerinde çalışıp çalışmadığı saptanarak, tüm dönemde çalışmamışlar ise kalan sürelerde çalıştığı bordrolar ile tespit edilen, bordrolarda kayıtlı işyeri çalışanlarının, çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak, işyerindeki ve davalılara ait işyerlerinde gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde 506 sayılı Yasanın 2, 6, 9 ve 79/10. maddeleri gereğince kanıtladıktan sonra ve olayda davacının işe giriş bildirgelerindeki imzalarını inkar etmediği, dava dışı işyerlerindeki çalışmaları nedeniyle çalışmanın kesintiye uğrayıp uğramadığı da dikkate alınarak,  davalı işverene ait ihtilaflı dönemin ücret bordroları davalı işverenden celbedilerek; dinlenen bordro tanıklarının anlatımları doğrultusunda davacının hizmet cetvelindeki giriş ve çıkış tarihleri arasında eksik bildirilen sürelerle ilgili olarak işverenin ücret bordrolarında davacının imzası olanlar saptanarak imzasını içeren ücret bordrolarında geçmiş sürelerin dışındaki sürelerle ilgili olarak istemin reddine, imzalı olmayan ücret bordrolarındaki süreler yönünden de, bordro tanıklarının kesintisiz çalışmayı doğrulan anlatımları dikkate alınarak istemin kabulüne karar vermekten ibarettir.
     Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yanlış değerlendirme ve eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle  BOZULMASINA,  temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 07.02.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.