6. Ceza Dairesi 2020/2791 E. , 2020/4971 K.
"İçtihat Metni"
Sanıklar ... ve ... hakkında, Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesince nitelikli yağma suçundan kurulan 04/02/2016 gün ve 2015/401 esas, 2016/56 karar sayılı mahkumiyet hükmüne karşı, her iki sanık müdafiileri tarafından temyiz talebinde bulunulduğu; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, yasal süreden sonra talepte bulunulduğu gerekçesiyle, “Sanık ... müdafiinin temyiz isteminin reddi" yönünde görüş içeren tebliğnamesi üzerine, temyiz incelemesi yapan Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 15/09/2020 gün ve 2018/660 esas, 2020/2761 karar sayılı ilamı ile; "05/08/2017 gün ve 30145 (Mükerrer) sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 20/7/2017 gün ve 7035 sayılı Kanunun 21"inci maddesiyle, 5271 sayılı CMK"nin 291/1. maddesindeki “Yedi gün” olan temyiz süresinin “15 gün” olarak değiştirilmesi karşısında tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiş” denilmek suretiyle sanık ... yönünden temyiz incelemesi yapılıp; 28.07.2020 tarihinde öldüğü anlaşılan sanık ... hakkında; “ ...bu durum araştırılarak sonucuna göre 5237 sayılı TCK"nin 64/1. maddesinin uygulama olanağının değerlendirilmesi zorunluluğu”; sanık ... hakkında ise, suçun niteliğindeki yanılgı ve usule ilişkin bir kısım yönlerden hükmün bozulmasına karar verildiği;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 13/10/2020 gün ve 6 - 2016/241236 (Temyiz) sayılı, itiraz konulu yazıları ile; “Yüksek Daire ile Başsavcılığımız arasında subuta ilişkin bir ihtilafın bulunmadığı olayımızda, itirazın konusunun sanık ... yönünden temyiz isteminin yasal süresinde olup olmadığı ve dolayısıyla esas yönünden inceleme yapılıp yapılamayacağı hususu oluşturmaktadır.
İtiraza konu olayla ilgili olarak dosya üzerinde yapılan incelemede; sanıklar hakkında yağma suçundan dolayı daha önce kurulan mahkumiyet hükmünün bozulmasından sonra yeniden yapılan yargılama sırasında her iki sanık müdafiinin huzurda bulunduğu 04/02/2016 tarihli celsede mahkumiyete dair hüküm tefhim edilerek karar verilmiş ve tefhim edilen kararda da, "Talebe uygun, Cumhuriyet Savcısının huzurunda sanıklar müdafilerinin yüzüne karşı, sanıkların yokluğunda CMK 291 maddesi gereğince yokluklarında karar verilenler açısından hükmün tebliğinden itibaren, yüzüne karşı karar verilenler açısından tefhim tarihinden itibaren 7 gün içinde mahkememize bir dilekçe verilmesi veya zabıt katibine bir beyanda bulunulması sureti ile Yargıtay nezdinde temyizi kabil olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı" açıklaması yapılarak temyiz süresi ve yasa yolu ile başvuru şekli ve süresi usul ve Yasaya uygun olarak anlatılmıştır. Ancak, sanık ... müdafii tefhimden sonra 15/02/2016 tarihli temyiz dilekçesi ile hükmü temyiz etmiş ve Yüksek Daire de ilamın giriş kısmındaki açıklamayı yaparak temyizi yasal süresinde saymak suretiyle esas yönünden inceleme yaparak hükmün bozulmasına karar vermiştir.
Yüksek Dairenin açıklamasında belirtildiği şekilde 7035 sayılı Kanun ile CMK"nin 291. maddesinde değişiklik yapılarak 05/08/2017 tarihinden sonra verilen
kararlar yönünden temyiz süresi 15 güne çıkarılmış ise de, 26/09/2014 tarihli ve 5235 sayılı Kanunun geçici 2. maddesi uyarınca "Resmi Gazete"de ilan edilecek göreve başlama tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 322. maddesinin dördüncü, beşinci ve altıncı fıkraları hariç olmak üzere 305 ila 326. maddelerinin uygulanacağına" dair hüküm ve 1412 sayılı CMUK"un 310 maddesindeki "Temyiz süresinin bir hafta olduğuna" dair hüküm gözetildiğinde, 11. günde sanık müdafii tarafından yapılan temyiz itirazının reddine karar verilmesi yasal zorunluluktur. Zira, inceleme konusu dosya daha önce temyiz denetiminden geçmiştir ve dolayısıyla tekrar temyiz edildiğinde Yargıtay denetimine tabi olup 05/08/2017 tarihinde temyiz süresinin 15 güne çıkarılmasına dair yasal değişikliğe tabi değildir. Ayrıca, tefhim edilen kararda sanığın temyiz süresinde, başvuru yeri ve şekli konusunda yanıltılması da söz konusu değildir.
Bu sebeplerle, itirazımızın kabulü ile, Yüksek Dairenizin 15/09/2020 gün ve 2018/660 Esas, 2020/2761 Karar sayılı bozma kararının sanık ... yönünden kaldırılarak, 27/01/2018 tarih ve 2016/241236 sayılı tebliğnamedeki görüş uyarınca adı geçen sanık hakkında bir karar verilmesi; itirazımız yerinde görülmez ise itiraz hususunda bir karar verilmek üzere dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kurulu"na gönderilmesi itirazen arz ve talep olunur.” denilmek suretiyle anılan Yargıtay kararına itiraz edildiği anlaşılmış olmakla;
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
5271 sayılı CMK"nin 6352 sayılı Yasanın 99. maddesi ile değişik 308. maddesi gereğince dosya yeniden ele alınarak yapılan incelemede;
7035 sayılı Kanun ile temyiz süresine ilişkin 5271 sayılı CMK"nin 291. maddesinde yapılan değişikliğin, Yasa’nın yürürlük tarihi olan 05/08/2017 tarihinden itibaren uygulanması gerektiğinin anlaşılması karşısında;
1-) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının İTİRAZININ KABULÜNE,
2) Yargıtay 6. Ceza Dairesi"nin 15/09/2020 gün ve 2018/660 esas, 2020/2761 karar sayılı “Bozma” kararının, sanık ... yönünden kaldırılmasına, sanık ... müdafiinin yasal 7 günlük süreden sonra vaki temyiz isteminin, itiraz nedeni doğrultusunda, 1412 sayılı CMUK"un 310/1. maddesi delaletiyle aynı Kanun’un 317. maddesi uyarınca REDDİNE, 15/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.