Davacı, 1.4.1980-16.2.1982 tarihleri arasında Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacının diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Dava, davacının 01.04.1980-16.02.1982 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa"ya tabi Bağ-kur sigortalısı olduğunun tesbiti istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş ise de bu sonuç usul ve yasaya uygun değildir.
1.4.1972 tarihinde yürürlüğe giren 1479 sayılı Yasa"nın 24. maddesinde zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için esnaf sicili veya kanunla kurulu meslek kuruluşu kaydı aranırken 20.4.1982 tarihinde yürürlüğe giren 2654 sayılı Yasa ile 1479 sayılı Yasa"nın 24. maddesi değiştirilecek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olması şartı getirilmiş ancak gelir vergisinden muaf olanlar için meslek kuruluşuna kayıtlı olma yeterli görülmüş, 22.3.1985 tarihinde yürürlüğe giren 3165 sayılı Yasa ile 24. madde değiştirilerek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için vergi kaydı veya esnaf sicil kaydı veya oda kaydının bulunması yeterli görülmüş, 2.8.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4956 sayılı Yasa ile 24. madde değiştirilerek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olma şartı getirilmiş ancak gelir vergisinden muaf olanlar için esnaf sicil kaydı ve oda kaydının bir arada bulunması yeterli görülmüştür.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden davacının 27.7.1984 tarihli giriş bildirgesi üzerine davalı kurumca 20.4.1982 tarihi itibariyle 1479 sayılı Yasa"ya tabi sigortalı olarak kayıt ve tescil edildiği, davacının 21.1.1981-31.12.1992 tarihleri arasında Ticaret ve Sanayi Odası’na kayıtlı olduğu 24.12.1992 tarihinden itibaren şirket ortaklığından dolayı kaydının devam ettiği, 1.4.1980-16.2.1982, 12.5.1982-22.7.1983 ve 1.1.1984-1.7.1986 tarihleri arasında vergi kaydının bulunduğu anlaşılmaktadır.
Davacının vergi kaydı 1.4.1980 tarihinde başlamış ve 16.2.1982 de sona ermiş olup oda kaydının 21.1.1981 tarihinde başlaması nedeniyle Kurum tarafından 20.4.1982 tarihinden önceki tescillerde sadece meslek oda kayıtlarının geçerli olduğu gerekçesiyle 27.7.1984 tarihli giriş bildirgesine istinaden davacının tescil tarihinin 12.5.1982 olarak değiştirildiği anlaşılmakta ise de; davacı ihtilaf konusu olan 1.4.1980-16.2.1982 tarihleri arsındaki döneme ilişkin prim ödediğini iddia etmektedir. Dosya arasındaki prim ödeme belgesinden,davacının 1984 yılında geriye doğru tescil edildikten sonra peş peşe topluca prim ödemesinde bulunduğu görülmektedir.
Gerçekten davalı kurumca primler geçmişe yönelik uyuşmazlık konusu dönemi de kapsar şekilde tahsil edildikten ve bu primler uzun süre kullanıldıktan sonra, davacının sigortalılığının iptal edilmesi Medeni Kanunun 2. maddesinde ifadesini bulan objektif iyi niyet kuralları ile bağdaşmayacak ve davacının belirtilen tarihler arasında zorunlu sigortalı olarak kabul edilmesi gerekebilecektir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 1.10.1997 gün, 1997/10-578 Esas, 1997/758 Karar sayılı kararı da bu yöndedir.
Yapılacak iş; davacıdan tahsil edilen primlerin 1.4.1980-16.2.1982 tarihleri arasındaki uyuşmazlık dönemini karşılayıp karşılamadığını Kurum’dan sormak ve alınacak cevaba göre karar vermekten ibarettir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 05.02.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.