13. Hukuk Dairesi 2016/19758 E. , 2019/7871 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacılar; davalıya ait aracın 25.11.2014 tarihinde davacı ... tarafından noter satış sözleşmesi ile satın alındığını, davalıya araç bedeli olarak 27.500,00 TL ödendiğini, davacı ...’un aracı daha sonra diğer davacı ...’a 27.11.2014 tarihinde devrettiğini, aracın trafik sigortasının yapılması için başvuru yapıldığı esnada aracın ağır hasarlı olduğunu öğrendiklerini, bu durumun satış öncesinde kendilerine bildirilmediğini, aynı zamanda aracın hasarlı olmasından kaynaklı olarak aracın onarımı için 1.252,26 TL masraf yapmak zorunda kaldıklarını, davalının araçtaki ayıptan sorumlu olduğunu ileri sürerek, ayıp oranında bedel indirimi yapılmak suretiyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL bedel indiriminin ve ayıp sebebiyle yapılan 1.252,26 TL masraf olmak üzere toplam 8.252,26 TL’nin yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, ıslahla talebini 9.927,00 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı; davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile 8.675,00 TL bedel indirimi ve 1.252,00 TL tamir ücreti olmak üzere toplam 9.927,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-6100 sayılı HMK’nın 297. maddesi gereğince; hükümde, tarafların iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerinin yer alacağı belirtildikten sonra, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği düzenlenmiştir. Buna göre; hükümlerin çelişkiden uzak ve infaza elverişli olması, gerçeğe ve hukuka uygun bir karar verilmesi gerekmektedir. Bu şekilde dava sonunda mahkemenin kimin lehine, kimin aleyhine karar verdiği, davacının talebinin ne kadarının kabul edildiği, davalının neye göre mahkum edildiği tereddütsüz şekilde anlaşılmalıdır. Biçim koşullarının getiriliş amacı, hükmün açıklığı ve anlaşılırlığı kadar infaz kabiliyetini de sağlamaktır. Aksi hâl, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır ve dava içinden yeni davaların doğmasına neden olur.
Somut olayda mahkemece, 8.675,00 TL bedel indirimi ve 1.252,00 TL tamir ücreti olmak üzere toplam 9.927,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş ise de hükümde hangi davacı lehine karar verildiği belirtilmemiş, infazda tereddüt yaratacak şekilde hüküm kurulmuş olup, hangi davacı lehine hüküm kurulduğu açık bir şekilde hükümde gösterilerek, Yargıtay denetimine elverişli ve infazda tereddüt yaratmayacak şekilde bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 27/06/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.