Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2017/303 Esas 2020/3480 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/303
Karar No: 2020/3480
Karar Tarihi: 09.11.2020

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2017/303 Esas 2020/3480 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2017/303 E.  ,  2020/3480 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)


    Taraflar arasındaki kıymetli evraktan kaynaklanan menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, müvekkilinin kooperatif üyesi olduğunu, üyeliğe kabul edilirken 80.000,00 TL bedelli senedin müvekkilinden kooperatifçe alındığını, müvekkilinin hissesini dava dışı ..."na devrettiğini, bu konuda karar da alındığını, davalı kooperatifin senedi müvekkiline geri vermediğini, müvekkili hakkında icra takibi yaptığını, hisse devri nedeniyle müvekkilinin kooperatife borcunun kalmadığını ileri sürerek, takibe konu senetten dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili dava konusu senedin, davacının eşi olan ..."in müvekkili kooperatiften konut alması nedeniyle üyeliğe kabul edildiği gün olan 06.04.2008 tarihinde eşinin borcu sebebiyle davacı tarafından verildiğini, dava dışı Gülcan"ın borcunu ödemeden hissesini 3. kişiye sattığı, bu nedenle hakkında icra takibi yapıldığını, açılan itirazın iptali davasının kısmen kabulle sonuçlandığını, borçlu olan eşinin mal varlığının bulunmaması sebebiyle davacı hakkında ayrıca dava konusu takibin yapıldığını, her iki takip dosyasında da tahsilde tekkerrür olmama kaydının yazıldığını, senedin ödendiğine dair herhangi bir yazılı belge ibraz edilmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacı senetten dolayı borçlu olmadığının tespitini istediği üyeliğini devrettiğini, bu yüzden bonodan sorumlu olmadığını iddia ettiği, davalı ise bononun davacının eşinin borcundan dolayı verildiğinden borçlu olduğunu savunmakla, bu itibarla davalının senedin veriliş nedenini ispatlaması gerektiği, davalının alt ilişkiyi ispatlamaya yarar herhangi bir yazılı belge sunmadığı, yemin deliline de dayanmadığı, davalının senedin davacının eşinin borcundan dolayı verildiğini salt yönetim kurulu kararıyla ispatlayamayacağından, savunmanın kesin delille ispatlanamadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Senedin talil edildiğinin kabul edilebilmesi için, davacı tarafça senedin veriliş amacının senet metni veya yazılı belge ile kanıtlanmış olması ve davalının da bunun aksini ileri sürmesi gerekmektedir.
    Somut olayda, takibe konu olan senedin veriliş nedeninin senet metninde yazılı olmadığı görülmektedir. Kaldı ki her iki tarafın da senedin malen verildiğini kabul etmeleri karşısında davalı tarafça senedin talil edildiğinden bahsedilemez. Bu durumda, davacı taraf senedin kendi üyeliğinden kaynaklı olarak verildiği iddiasını ispat etmek durumundadır. Mahkemece, bu husus üzerinde durularak, ayrıca davacının davadışı eşi olan ...’in ortaklığı ile borçları da gözetilerek oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, hatalı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 09.11.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.