
Esas No: 2007/4736
Karar No: 2008/1522
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2007/4736 Esas 2008/1522 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 25/07/2006
NUMARASI : 2005/171-2006/593
Davacı, 7.2.1994 tarihinden itibaren Bağ-Kur sigortalılığının sona erdiğinin tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Dava,davacının Limited Şirket ortaklığından dolayı başlayan Bağ-kur sigortalılığının 07.02.1994 tarihinde sona erdiğinin tesbiti istemine ilşkindir.
Mahkemece,istem gibi davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden, davacının 1990 yılında 15,1992 yılında 85, 1993 yılında 95, 1995 yılında 135, 2000 yılında 307,2001 yılında 337, 2002 yılında 360, 2003 yılında 360, 2004 yılında 270 gün 506 Sayılı Yasa kapsamında zorunlu sigortalı çalışmalarının bulunduğu,1994 yılında Limited Şirket ortaklığından dolayı 29.06.1993 tarihi itibari ile resen Bağ-kur kapsamında sigortalı olarak tescil edildiği 28.09.2001 ve 31.10.2001 tarihlerinde prim ödemesi yaptığı,07.02.1994 tarihli Noterden düzenlenmiş devir sözleşmesi ile şirket hissesini devrettiğine ilişkin belge sunduğu anlaşılmıştır.
1479 Sayılı Yasanın 24 maddesi I-d)fıkrası uyarınca Limited Şirket ortaklarının bu kanuna göre sigortalı sayıldıkları belirtilmiş.aynı yasanın 25.maddesi c) fıkrasın da ise ‘’Şirketle ilgisi kalmayanların ,çalışmalarına son verdikleri veya ilgilerinin kesildiği tarihten itibaren sigortalılıklarının sona ereceği’’ ifade edilmiştir.
Bu durumda öncelikle ,davacının 07 .02.1994 tarihinde hisse devir sözleşmesi ile şirket ortaklığına son verip vermediğinin ve şirketle ilgisini kesip kesmediğini açıklığa kavuşturulmalıdır.
Yapılacak iş.davacının ortak olduğu şirkete ait 1994 ve takip eden yıllara ait karar defterlerinin istenilmesi,.Ticaret Odası ve Ticaret Sicilde davacının kaydının bulunup bulunmadığı hissesini devretmesine rağmen şirketle ilgili kararlara katılıp katılmadığı defterler üzerinde inceleme yapmak suretiyle araştırılarak .07.02.1994 tarihinden sonra davacının şirketle ilgisinin devam edip etmediğini tesbit etmektir.
Öte yandan , dosyadaki mevcut duruma göre ,davacının 29.06.1993-07.02.1994 tarihleri arasında Bağ-kur sigortalısı olduğu dönemle 01.07.1993-05.07.1993 tarihleri arasındaki 506 Sayılı Yasa tabi çalışmasının çakıştığı anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık, her iki sigortalılığın çakışması halinde hangi sigortalılığa öncelik verileceği noktasında toplanmaktadır.
Gerek 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu gerekse 1479 sayılı Bağ-Kur Kanunu birbirine paralel düzenlemeler ile bir sigortalının aynı anda birden fazla sosyal güvenlik kurumuna tabi olmasını yasaklayıp, sigortalının önceden başlayıp devam ede gelen sigortalılığına geçerlik tanıyarak çözüme ulaştırmaya çalışmışlardır. Yasa sistemimize göre bir kimsenin Sosyal Sigortalar Kurumu kapsamında sigortalı olabilmesi için hizmet ektine tabi bir işte çalışması yanında başka bir sosyal güvenlik kurumu kapsamında da bulunmaması gerekir. 506 sayılı Yasa’nın 3.maddesinin I/f bendinde “kanunla kurulu emekli sandıklarına aidat ödemekte olanların” K bendinde ise “ herhangi bir işverene hizmet akdiyle bağlı olmaksızın kendi nam ve hesabına çalışanların” sigortalı sayılmayacağı belirtilmiştir. Aynı şekilde 1479 sayılı Yasa’nın 24.maddesinin I ve II. Fıkralarında da bir kimsenin Bağ-Kur kapsamına girebilmesi için kendi adına bağımsız çalışıp kazanç sağlaması yanında, başka bir sosyal güvenlik kurumu kapsamında bulunmaması koşuluda getirilmiştir.
Bütün bu açıklamalardan anlaşılacağı üzere sosyal güvenlik sistemimizde çifte sigortalılık mümkün bulunmayıp önceden başlayıp devam eden sigortalılığa geçerlik tanınmaktadır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2001/21-627 Esas, 2001/659 Karar ve 3.10.2001 günlü kararında önceden başlayan sigortalılığın asıl sigortalılık olduğu özellikle belirtilmiştir. Bu durumda , mahkemece yapılan araştırma sonucun da davacının sadece 29.06.1993-07.02.1994 tarihleri arasında Bağ-kur sigortalısı olduğu saptanırsa ,davacı 29.06.1993 tarihinden itibaren Bağ-kur sigortalısı olduğundan bu tarihten sonra başlayan ve bu sigortalılıkla çakışan 01.07.1993-.5.07.1993 tarihleri arasındaki 5 günlük SSK’lı çalışmanın iptali gerekmektedir. Davacının hisse devrine rağmen şirketle fiilen bağlantısının bulunduğunun anlaşılması halinde 29.06.1993 tarihi ile şirketle fiilen ilgisinin kesildiği tarih arasında 1479 sayılı Yasa"ya tabi sigortalı olduğu kabul edilmeli, bu dönemde 506 sayılı Yasa"ya tabi sigortalı çalışma bulunması halinde belirlenecek Bağ-kur sigortalılığının sona erme tarihi dikkate alınarak ve aynı ilkeler çerçevesinde değerlendirilme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmelidir
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır
O halde davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları dikkate alınmalı ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 4.02.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.