23. Hukuk Dairesi 2014/6979 E. , 2014/7076 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Elazığ 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 25/02/2014
NUMARASI : 2011/259-2014/102
Taraflar arasındaki alacak davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili avukat ...ile şirket müdürü M. O. gelmiş, diğer taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince, davacıya ait bağımsız bölümleri süresinde teslim etmediğini ileri sürerek, gecikme tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, zamanaşımı süresinin dolduğunu, iskan ruhsatı tarihinden önce fiilen teslim edildiğini ve davacının bağımsız bölümlerden faydalandığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, dava tarihinden geriye doğru 5 yıllık zamanaşımı süresinden önce ve sonrasında, bağımsız bölümlerin fiilen teslim edildiğinin kanıtlanamadığı gerekçesiyle, teslimi gereken tarihten iskân ruhsatının alındığı tarihe kadar hesaplanan kira (gecikme) tazminatının tahsiline karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1) Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2) 28.09.2010 günlü bozma ilamında, davalı yüklenicinin, bağımsız bölümlerin fiilen teslim edildiğine ilişkin tüm delillerinin toplanması ve delillerin değerlendirilerek fiilen teslimin kanıtlanması halinde, teslim tarihine göre zamanaşımı süresinin dolup dolmadığının belirlenmesi gerektiği belirtilmiştir. Fiili teslim hususu, maddi vakıa olup, yasal her türlü delil ile kanıtlanabilir. Davalı vekili de dosyaya bağımsız bölümlerin zamanaşımı süresinden önce fiilen teslim edildiğine yönelik deliller sunmuştur. Davacı arsa sahibinin duruşmada alınan beyanı, telefon abonelik kayıtları ve kira sözleşmeleri birlikte değerlendirildiğinde ise, B blok 3 numaralı bağımsız bölümün 17.09.2002, B blok 8 numaralı bağımsız bölümün 23.09.2002, B blok16 numaralı bağımsız bölümün 04.11.2002 ve C blok 15 numaralı bağımsız bölümün 25.09.2002 günlerinde teslim edildiği anlaşılmaktadır. Eser sözleşmesine dayalı gecikme tazminatı talebi, BK"nın 126/4. (TBK"nın m. 147/6.) maddesi gereğince 5 yıllık zamanaşımı süresine tabidir.
Bu itibarla, mahkemece yukarıda belirtilen bağımsız bölümlere ilişkin davanın, fiili teslim tarihleri ile dava tarihi arasında zamanaşımı süresinin dolması nedeniyle, reddine karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.
Açıklanan nedenlerle mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak, Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davalıya verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.