Esas No: 2021/25819
Karar No: 2022/16543
Karar Tarihi: 29.11.2022
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/25819 Esas 2022/16543 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanığın kamu malına zarar verme suçundan mahkum edilmesine karar vermiştir. Ancak, katılan Adalet Bakanlığı'nın vekalet ücreti talebinin göz ardı edilmesi nedeniyle, karar BOZULMAK zorunda kalmıştır. Ayrıca, sanığın hakaret suçunu işlediği doğrulanmış, ancak kasten yaralama suçundaki mahkumiyet kararı maddi ve manevi unsurların açıklanmaması nedeniyle eksik inceleme ile verilmiştir. Bu nedenle, bu karar da BOZULMUŞTUR. Kanun maddeleri; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 125/4. maddesi, Türk Ceza Kanunu'nun 86/2-3-c ve 35. maddeleri, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 237/2. maddesi ve 260/1. maddesi, 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Usulü Kanunu'nun 322. maddesi ve 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesidir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Kamu malına zarar verme, hakaret ve kasten yaralama
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Sanığın 10.05.2016 tarihli celsede vareste tutulmak istediğini beyan ettiği anlaşıldığından tebliğnamedeki bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.
Suçtan zarar gören Adalet Bakanlığı’nın kovuşturma aşamasından haberdar edilmediği, 5271 sayılı CMK'nın 260/1. maddesine göre katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için kanun yolunun açık olduğu, Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 19.10.2010 tarih, 2010/9-149 Esas ve 2010/205 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere müştekinin katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gördüğü konusunda araştırma yapmayı gerektirecek bir tereddüt bulunmadığı görüldüğünden, CMK'nın 237/2. maddesi uyarınca 05.05.2021 tarihli temyiz dilekçesinin katılma talebi niteliğinde olduğu kabul edilerek zarar gören müşteki Adalet Bakanlığı’nın davaya katılan sıfatıyla kabulüne karar verilmekle yapılan incelemede;
1-Sanık hakkında kamu malına zarar verme suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak:
Katılan Adalet Bakanlığı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinin anlaşılması karşısında; katılan lehine vekalet ücretine hükmedilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın ve katılan Adalet Bakanlığı vekilinin ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz istemleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasına "Katılan kendisini vekil vasıtası ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca belirlenen 1.800.00 TL maktu vekalet ücretinin sanıktan alınarak katılana verilmesine" cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2-Sanık hakkında hakaret ve kasten yaralamaya teşebbüs suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesine gelince;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre; atılı hakaret suçunun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-04.06.2015 tarihli tutanakta sanığın duruşma salonundan çıkarılırken ve adliye koridorunda hakaretlerine devam ettiği, hakaret suçunu alelen işlediği anlaşıldığından hakkında 5237 sayılı TCK’nın 125/4. maddesi gereği artırım yapılmayarak eksik ceza tayini,
2-Sanığın duruşma salonunda bulunan önündeki konuşma kürsüsünü ittirip devirerek hakim kürsüsüne doğru yürümesi eyleminde, olayın mağduru hakimin beyanı alınmadan ve mahkeme zabıt katibi ile kolluk kuvveti görevlilerinin tanık olarak dinlenmeden, kasten yaralama suçunun kabulünü gerektirir suçun maddi ve manevi unsurları açıklanmaksızın sanık hakkında eksik inceleme ile aynı sayılı Kanun’un TCK’nın 86/2-3-c ve 35. maddelerinden mahkumiyet kararı verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz istemleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 29.11.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.