15. Ceza Dairesi Esas No: 2015/9389 Karar No: 2018/5652 Karar Tarihi: 18.09.2018
Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2015/9389 Esas 2018/5652 Karar Sayılı İlamı
15. Ceza Dairesi 2015/9389 E. , 2018/5652 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : a) Nitelikli dolandırıcılık suçundan TCK"nın 158/1-f- son, 62/1, 52/2-4, 53/1. maddeleri gereğince mahkumiyet b) Resmi belgede sahtecilik suçundan TCK"nın 204/1, 62/1, 52/2-4, CMK"nın 231. maddeleri gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılması
Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ve resmi belgede sahtecilik suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına ilişkin hüküm sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın aldığı mal karşılığında keşideci olarak imzaladığı Akbank"a ait, 26/09/2006 keşide tarihli, 30.000 TL bedelli sahte çeki l Limited Şirketine vermek suretiyle nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda, 1-Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; 5271 sayılı CMK"nın 231. maddesine göre verilen ve davayı sonuçlandırıcı nitelikte olmayan "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına" ilişkin karara karşı aynı Kanun"un 231/12. maddesine göre itiraz yolu açık olup temyiz olanağı bulunmadığından 5271 sayılı CMK" nın 264. maddesi uyarınca kabul edilebilir bir başvuruda kanun yolunda merciin belirlenmesinde yanılma, başvuranın haklarını ortadan kaldırmayacağından temyiz dilekçesinin itiraz dilekçesi olarak kabulü ile görevli ve yetkili ilk derece mahkemesince itiraz konusunda inceleme yapılması için, dosyanın incelenmeksizin iade edilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 2- Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmüne ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Sanığın söz konusu çeki keşide etmediğine dair savunması, ekspertiz raporuna göre çekte yer alan yazı ve imzaların sanığın eli ürünü olmadığının belirlenmiş olması, çekte lehdar ve ciranta olarak görünen l Limited Şirketi"nin ortakları olan tanıklar Atilla ve "in çekteki şirket kaşesinin doğru olduğuna, ciranta imzasının kendileri tarafından atılmadığına ancak sanığın şirketi ile kendi aralarında ticari ilişkinin bulunduğuna dair beyanları, suç tarihinde l şirketinde şirket sahiplerinin vekaleti ile şirket adına işlemler yaptığını ifade eden Mehmet Göklen Günay isimli şahsın hüküm tarihinden sonra verdiği 21/10/2013 havale tarihli dilekçesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde açığa çıkarılabilmesi amacıyla, sanık ile l şirketi arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığı, söz konusu çekin varsa bu ticari ilişkiden kaynaklanan sebeplerle önceden doğmuş bir borç için verilip verilmediği hususları araştırılıp, Mehmet Göklen Günay isimli şahıs tanık olarak dinlenilip dilekçesinde belirttiği hususların sorulması, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi, Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 18/09/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.