11. Hukuk Dairesi 2019/2558 E. , 2021/848 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ...2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 18.01.2019 tarih ve 2018/570-2019/37 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin duruşmalı olarak davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 02.02.2021 günü hazır bulunan davacı vekili olduğunu söyleyen Av. ...ile davalı vekili Av.... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı ... ...Şubesi Müdürü ..."ın Bölge Müdürlüğüne terfi edebilmek için (kendi ifadesine göre) banka müşterisi olan ve hali hazırda bankada nakit mevduatı bulunan-teminat olmak üzere bir tutar yatırması gerekmeyen müşterilerini planlı bir şekilde tek tek seçerek bankanın yeni bir enstrümanı olduğu ifade ettiği opsiyon işlemlerini bu müşterilere pazarladığını ve hepsi ile telefon ile konuşarak hiçbir sözleşme imzalatmadan telde işlem yaptığını, müvekkili ..., bu şekilde işlem yapılarak mağdur edilen şimdiye kadar öğrendikleri sekiz mudiden biri olduğunu, müvekkili ile davalı banka şubesi arasında 1.6400.- vadeli kur fiyatı üzerinden 180.000.- TL teminat karşılığında, 3.000 USD opsiyon primli 1.000.000 USD tutarlı 06.06.2011 tarihli bariyerli opsiyon sözleşmesi imzalandığını, 06.06.2011 tarihli bariyerli opsiyon sözleşmesinin müvekkili ile davalı banka ...Şubesi arasında akledilirken SPK Seri: V NO 46 Sayılı Tebliğin Amir Hükümlerine riayet edilmediğini, 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması hakkında Kanunun 10/B maddesi ile Sermaye Piyasası Kurulu"nun Seri:V 46 Sayılı Tebliğin 9/son maddesi gereğince 06.06.2011 tarihli obsiyon sözleşmesinin geçersiz olduğunu bu nedenlerle müvekkilinin uğradığı ve uğrayacağı maddi ve manevi zararların tazmini için ek dava, şikayet ve sair başvuru hakları saklı kalmak kaydı ile, müvekkili ile Garanti Bankası A.Ş. ...Şubesi arasında düzenlenen hukuka aykırı Tüketiciyi Yanıltığı ve Aldatıcı Nitelikteki, mevzuata aykırı 06.06.2011 tarihli bariyerli obsiyon sözleşmesinin geçersiz olması nedeniyle müvekkilinden haksız olarak tahsil edilen toplamda 49.875.-TL mevduatın tahsil tarihi olan 29.07.2011 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ...Ş. vekili, öncelikle davanın Tüketici Hukukundan kaynaklı olmadığını, dava konusu obsiyon ilişkisinin bir tüketici işlemi niteliğinde olmayıp bankacılık ilişkisi niteliğinde olduğunu, bu nedenlerle öncelikle davanın Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla bakılması gerektiğini, davacı ile müvekkili banka arasında opsiyon işlemi gerçekleştirildiğini, davacının 30.05.2011 tarihli işlemle yarar elde etmesi nedeniyle müvekkilinin bankaya başvurarak bu kerre 06.06.2011 tarihli obsiyon işlemi gerçekleştirmek istediğini, dava konusu uyuşmazlıkta, konut finansmanı sözleşmesinin ön bilgilendirme formuna ilişkin hükümlerin emsal olarak uygulanmasının mümkün olmadığını, müvekkili bankanın SPK mevzuatına aykırı davrandığına ilişkin davacı iddiasının kabul edilemeyeceğini, müvekkili bankanın davacıya işlem öncesinde, işlem koşulları ve riskleri hakkında ayrıntılı bilgi verdiğini, dava konusu işlemin Tüketici Mevzuatı, SPK Mevzuatı kapsamında hükümsüz olduğunun iddiasının gerçeği yansıtmadığını, dava konusu obsiyon sözleşmesinin geçersiz olduğuna ilişkin davacı iddiasını kabul etmediklerini, davacının hesaplarından gerçekleştirilen işlemlere icazet verdiğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, taraflar arasında imzalanan 30.05.2011 tarihli Genel Türev İşlemleri Çerçeve Sözleşmesinin Sermaye Piyasası İşlemleri Risk Bildirim Formunun "risk bildirimi” başlıklı kısmının 2 ve devamı maddelerinde; sermaye işlemlerinin çeşitli oranlarda risklere tabi olduğu, piyasada oluşacak fiyat hareketleri sonucunda aracı kuruluşa yatırılan paranın tümünün kaybedilebileceği gibi kayıpların yapılacak işlemin türüne göre yatırılan para tutarını dahi aşabileceği, aracı kuruluşun piyasalarda hesap sahibince yapılan işlemlere ilişkin kendisine aktaracağı bilgiler ve yapacağı tavsiyelerin eksik ve doğrulanmaya muhtaç olabileceğinin hesap sahibince dikkate alınması gerektiği, sermaye piyasası araçlarının alım ve satımına ilişkin olarak aracı kuruluşun yetkili personelince yapılacak teknik ve temel analizlerin kişiden kişiye farklılık arz edebileceği gibi bu analizlerde yapılan öngörülerin kesin olarak gerçekleşmeme olasılığının bulunduğu, yabancı para cinsinden yapılan işlemlerde, belirtilen risklere ek olarak kur riskinin olduğu ve hesap sahibinin tasarruflarını türev işlemlere ilişkin yatırımlara yönlendirmeden önce dikkatli şekilde araştırma yapması gerektiği, bu durumda türev işlemlerde yüksek risk bulunduğuna ve hesap sahibinin, türev işlemlere ilişkin yatırımlar yapmadan önce kendisine iletilen analizlerin sübjektif olacağını düşünerek bizzat araştırma yapması gerektiğine dair genel bildirim bulunduğu ve davacının dava konusu işlemlerden önce de opsiyon işlemi gerçekleştirdiği anlaşıldığından, davacının dava konusu opsiyon işlemleri hakkında aydınlatılmadığına dair iddialarının ve hileli hareketler nedeniyle hataya düşüldüğünün de ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 3.050,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 14,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 04.02.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.