Kasten yaralama - Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2020/1230 Esas 2020/4434 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/1230
Karar No: 2020/4434
Karar Tarihi: 04.03.2020

Kasten yaralama - Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2020/1230 Esas 2020/4434 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, kasten yaralama suçundan mahkumiyet hükmü verilen davada, yerel mahkemenin hükmünü bozdu. Mağdurun elindeki kırığın kendi eylemi ile meydana gelme ihtimali olduğu için, mağdurun tedavi evraklarıyla birlikte Adli Tıp Kurumu Şube Müdürlüğüne sevk edilerek, yaralanmanın basit tıbbi müdahele ile giderilip giderilemeyeceği ve bıçakla meydana gelip gelemeyeceği hususunu gösterir şekilde rapor alınması gerektiğini belirtti. Ayrıca, hükümde Adli Tıp raporunun eksikliği ve sanığın bıçağı mağdura karşı yaralamada kullanıp kullanmadığı hususunun aşamalarda mağdura açıklattırılmadan TCK’nin 86/3-e maddesinin artırım maddesi olarak uygulanması gerektiğini belirterek, yerel mahkemenin eksik kovuşturma ve yetersiz gerekçe ile hüküm kurduğunu tespit etti. Kararda, TCK'nin 86. ve 87. maddelerinin belirlenen ölçütlere göre rapor alınması gerektiği, 5237 sayılı TCK'nin 86/1. veya 86/2. maddelerinden hangisine uygun bulunduğu karar yerinde tartışılmadan hüküm kurulması gerektiği belirtildi. Ayrıca, hükümde bahsi geçen Adli Tıp raporu ile diğer suçtan hüküm verilen kararlar da detaylı açıklama yapılmıştır.
3. Ceza Dairesi         2020/1230 E.  ,  2020/4434 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Kasten yaralama
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Mahalli mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    Yerinde görülmeyen diğer temyiz sebeplerinin reddine, ancak;
    1)Mağdurun elindeki kırığın kendi eylemi ile meydana gelebileceğinin kabul edilmesine göre, mağdurun tedavi evrakları, geçici ve kesin raporlarıyla birlikte en yakın Adli Tıp Kurumu Şube Müdürlüğüne sevk edilerek, kırık haricindeki söz konusu yaralanmanın basit tıbbi müdahele ile giderilip giderilemeyeceği ve bıçakla meydana gelip gelemeyeceği hususunu gösterir şekilde, 5237 sayılı TCK"nin 86. ve 87. maddelerinde belirlenen ölçütlere göre rapor alınıp daha sonra sanığın eyleminin TCK"nin 86/1. veya 86/2. maddelerinden hangisine uygun bulunduğu karar yerinde tartışılmadan, eksik kovuşturma ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2)Hükümde Adli Tıp Kurumunca düzenlenen rapor içeriğine göre mağdurdaki kırığın kendi eylemi nedeniyle meydana gelebileceğinin belirtilmesine rağmen ilgili raporun dosya içinde bulunmaması,
    3)Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 06.06.2016 tarih 2014/7319 Esas ve 2016/11363 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında mağduru tehdit suçundan yerel mahkemece kurulan diğer hükmü onadığı dikkate alındığında, mağdurun 09.03.2012 tarihli duruşmada alınan beyanında sanığın bıçağı çekip havada tuttuğu sırada kolundan yakaladığını belirtmesi karşısında sanığın eyleminde bıçağı mağdura karşı yaralamada ayrıca kullanıp kullanmadığının aşamalarda mağdura açıklattırılmadan TCK’nin 86/3-e maddesinin artırım maddesi olarak uygulanması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 04.03.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.