Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/35292
Karar No: 2016/2267
Karar Tarihi: 09.02.2016

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2015/35292 Esas 2016/2267 Karar Sayılı İlamı

7. Hukuk Dairesi         2015/35292 E.  ,  2016/2267 K.

    "İçtihat Metni"



    Mahkemesi :İş Mahkemesi

    Dava Türü : İşe iade


    YARGITAY İLAMI

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
    1-Davalılardan ...Sağlık Hizmetleri Bilg.Gıda İnş. Tem.Ltd Şti. vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde,
    6100 sayılı HMK"nun geçici 3.madde 1.fıkrasına göre; “Bölge Adliye Mahkemelerinin, 26/9/2004 tarihli ve 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun geçici 2"nci maddesi uyarınca Resmi Gazete"de ilan edilecek göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” 2.fıkrasına göre; Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26/09/2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla değişiklikten önceki 427 ilâ 454"üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.
    5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu"nun 5.maddesine göre iş mahkemesinden verilen kararlar tefhim ve tebliğ tarihinden itibaren 8 gün içinde temyiz olunabilir. Bu süre içinde temyiz dilekçesinin hakime havale edildikten sonra temyiz defterine kaydının yaptırılması ve harcının yatırılması gerekir. Temyiz süresi içinde temyiz dilekçesi ve temyiz defterine kaydedilmiş, ancak harç yatırılmamış ise, harç ve temyiz giderlerinin yatırılması için ilgili tarafa HUMK"nun 434/3.maddesi gereği 7 günlük kesin süre verilmesi gerekir. 8 günlük süre içinde temyiz edilmeyen (HUMK"nun 432/4), temyiz defterine kaydı yapılmayan (HUMK"nun 434/3) kararlar kesinleşmiş olur. İş yargılamasında, mahkemece verilen ek kararların temyiz süresi ise tebliğ tarihinden itibaren 7 gündür.
    HMK"nun 103/1-4 maddesi gereğince hizmet akdi veya iş sözleşmesi sebebiyle işçilerin açtıkları davalar adli tatilde görülecek işlerden olduğundan adli ara vermede geçen günler süreye dahildir.
    Somut olayda 26.05.2015 tarihli karar, davalı şirket vekiline 21.07.2015 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir. Davalının temyiz talebinin 8 günlük temyiz süresinin son günü olan 29.07.2015 tarihi geçtikten sonra 12.08.2015 tarihinde yapıldığı temyiz defterine kayıt ve harç makbuzlarından anlaşıldığından, davalı şirket vekilinin temyiz dilekçesinin HUMK"nun 432/4.maddesi gereğince süre aşımı nedeniyle REDDİNE, temyiz harcının istek halinde davalı şirkete iadesine,
    2-Davalı ... vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
    Davacı vekili, davacının iş sözleşmesinin haklı ya da geçerli bir neden olmaksızın feshedildiğini öne sürerek feshin geçersizliğine, işe iadesine, işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süre ücretine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ...Sağlık Hizmetleri Bil. Gıda İnş. Tem. Ltd. Şti vekili verdiği cevap dilekçesinde, diğer davalıdan aldıkları ihale çerçevesinde çalıştıklarını, ancak işçilerin işe alınması ve çıkarılmasında, işin yapılmasında kendilerinin hiç bir yetkilerinin bulunmadığını, tamamen ..."nün yetkili olduğunu, aralarındaki ilişkinin işçi temini olduğunu, asıl işveren-alt işveren ilişkisinin bulunmadığını, nitekim ihaleyi alan firmaların değişmesine rağmen işçilerin sürekli olarak aynı işyerinde çalışmaya devam etmelerinin bu durumu gösterdiğini, davacının başlangıçtan itibaren diğer davalı ... Rektörlüğünün işçisi olduğunu beyanla davanın reddini istemiştir.
    Davalı ... Röktörlüğü vekili, ihale makamı olduklarını belirterek husumet itirazında bulunmuş, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, davacının davalı teşeron firma işçisi olarak davalı üniversitede çalıştığı, davalılar arasında alt işveren-asıl işveren ilişkisinin bulunduğu, taşeron firmalar değişse de davacının üniversitede çalışmaya devam ettiği, iş akdini fesih sebebinin İş Kanunu 25/2. maddesine dayandırılmasına rağmen davacıdan 08/02/2013 tarihi itibariyle istenilen savunmada "kendisine verilen işleri yapmadığı, fakülte sekreterini tehdit ettiği" yönündeki gerekçelerin birbirini tutmadığı, fesih bildiriminin davacıya tebliğ edilmediği gibi noter kanalıyla da gönderilmediği, ayrıca davacının fakülte sekreterini tehdit etmiş olduğu hususunun da kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, feshin geçersizliğine karar verilmiştir.
    4857 sayılı İş Kanununun 2/6.maddesinin son cümlesi uyarınca asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu Toplu İş Sözleşmesinden doğan yükümlülüklerden alt işverenle birlikte sorumludur. 4857 sayılı İş Kanunu ile asıl işverenin, bu Kanundan, iş sözleşmesinden ve alt işverenin taraf olduğu Toplu İş Sözleşmesinden doğan yükümlülüklerden sorumlu tutulması şeklindeki düzenleme, asıl işverenin sorumluluğunun genişletilmesi olarak değerlendirilmelidir. Bu durumda, ihbar, kıdem, kötüniyet ve işe iade sonucu işe başlatmama tazminatları ile ücret, fazla çalışma, hafta tatili, bayram ve genel tatili, yıllık izin, ikramiye, prim, yemek yardımı, yol yardımı gibi tüm işçilik haklarından birlikte sorumluluk esastır. Kanunun kullandığı “birlikte sorumluluk” deyiminden tam teselsülün, dolayısı ile müşterek ve müteselsil sorumluluğun anlaşılması gerekir.
    Feshin geçersizliği ve işe iade davasının alt ve asıl işveren ilişkisinde, her iki işverene birlikte açılması halinde, davacı işçi alt işveren işçisi olup, iş sözleşmesi alt işveren tarafından feshedildiğinden, feshin geçersizliği ve işe iade yükümlülüğü alt işverenindir. Asıl işverenin iş ilişkisinde sözleşmenin taraf sıfat bulunmadığından, asıl işverenin işe iade yönünde bir yükümlülüğünden sözedilemez. Asıl işverenin işe iade kararı sonrası işçinin işe başlamak için başvurması ve alt işverenin işe almamasından kaynaklanan işe başlatmama tazminatı ile dört aya kadar boşta geçen süre ücretinden yukarıda belirtilen hüküm nedeni ile alt işverenle birlikte sorumluluğu vardır.
    Somut olayda mahkemece feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmesi isabetlidir. Ancak hükmün gerekçesinde davalılar arasında alt işveren-asıl işveren ilişkisinin bulunduğu belirtilmesine rağmen hükümde davacının hangi işverende nezdinde işe iade edildiğinin belirtilmemesi ve asıl işverenin, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu Toplu İş Sözleşmesinden doğan yükümlülüklerden alt işverenle birlikte sorumlu olacağı kuralı dikkate alınmadan ve işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücretinden birlikte sorumlu olduğu gözden kaçırılarak, tazminatlar yönünden asıl işveren hakkında karar verilmemesi hatalı bulunmuştur.
    Öte yandan davalı ..., 2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanunun 56/b ve 492 sayılı Harçlar Kanunun 13/j maddesi gereğince harçtan muaf olduğu halde, davacı tarafça peşin yatırılan harcın yargılama giderlerine katılarak hükmün 6.bendinde davalı Üniversitenin diğer davalı ile birlikte harçtan sorumlu tutulmuş olması, vekalet ücretinden sorumluluğun ise sadece “davalıdan” şeklinde tahsiline karar verilmesi de hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    4857 sayılı İş Yasasının 20/3. maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
    HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile
    1-Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
    2-Davalı alt işveren ...Sağlık Hizmetleri Bil.Gıda İnş.Tem.Ltd.Şti-... Sağlık Hizmetleri Bil. Ltd.Şti Ortak Girişimi tarafından gerçekleştirilen feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının adı geçen ortak girişim işyerine İŞE İADESİNE,
    3-Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı alt işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminatın her iki davalının müştereken ve müteselsilen sorumlu olmak kaydı ile miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 4 aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,
    4-Davacı işçinin işe iadesi için davalı alt işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalılardan müştereken ve müteselsilin tahsilinin GEREKTİĞİNE,
    5-Alınması gereken 29,20 TL harçtan peşin alınan 24,30 TL harcın mahsubu ile kalan 4,90 TL harç giderinin davalı ... harçtan muaf olduğundan davalı ...Sağlık Hizmetleri Bil.Gıda İnş.Tem.Ltd.Şti- Sağlık Hizmetleri Bil. Ltd.Şti Ortak Girişiminden tahsili ile Hazine"ye gelir kaydına, davacı tarafça yapılan 24,30 TL harç masrafının da bu davalı şirketten alınarak davacıya verilmesine,
    6-Davacının yapmış olduğu 563,10 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davalıların yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
    7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT"ne göre 1.800,00 TL avukatlık ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
    8-Artan delil ve gider avansının ilgilisine iadesine, 09.02.2016 gününde oybirliği ile KESİN olarak karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi