İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar ve davalı Hazine vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında, ... ili, ... ilçesi, ... köyü 1668 parsel sayılı 672,00 m2 yüzölçümlü taşınmaz, tarla vasfıyla davacılar adına; 2387 parsel sayılı 6.106,00 m2 yüzölçümlü taşınmaz, tarla vasfıyla ... ... adına tespit edilmiştir.
Davacılar vekili kadastro çalışmaları sırasında 1668 nolu parselin müvekkilleri adına tespit edildiğini, tespite dayanak vergi kaydına göre miktar fazlasının 2387 parsel olarak Hazine adına tespit ve tescil edildiğini, Hazine adına tescil edilen yerin evveliyatından beri büyükbabalarına ve dolayısıyla müvekkillerine ait olduğunu, parsel üzerinde müvekkillerinin yaptığı ev olduğunu ve taşınmazın vergi kaydının muris ... ... ait olduğunu belirterek 2387 ve 1668 parsel sayılı taşınmazların birleştirilerek müvekkilleri adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile; ... ilçesi, ... beldesi 2837 parsel sayılı taşınmazda fen bilirkişisi ... ...’in 06/03/2007 tarihli ek raporunda (B) harfi ile gösterilen 1.622,59 m2"lik kısmın tapu kaydının iptali ile davacılar lehine tesciline, (A) harfi ile gösterilen 4.483,41 m2"lik kısım ile ilgili davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar ve davalı ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu kaydının iptali istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 22.01.1991 tarihinde kesinleşen genel arazi kadastrosu çalışması bulunmaktadır. Taşınmazın bulunduğu yörede orman kadastrosu çalışması yapılmamıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafı ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazın (B) harfi ile gösterilen kısmının orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen kişiler yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre mahkemece davanın reddi yolunda kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; dava konusu taşınmazın ... köyü 2387 parsel sayılı taşınmaz olmasına ve kısa karara da bu şekilde yazılmasına rağmen hükmün birinci fıkrasına dava konusu taşınmazın parsel numarasının “2837” olarak yazılması ve adına tescile karar verilen davacıların hisselerinin hükme yazılmaması doğru değil ise de bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hükmün birinci fıkrasının hükümden çıkarılarak yerine “Açılan davanın kısmen kabul kısmen reddi ile; ... ili, ... ilçesi, ... Beldesi 2387 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisi ... ...’in 06/03/2007 tarihli ek raporunda (B) harfi ile gösterilen 1622,59 m2"lik kısmının tapu kaydının iptali ile bu kısmın toplam (6) pay kabul edilerek (3) payının Gülser Uzun, (1) payının ... ..., (1) payının ... ..., (1) payının ... ... adına tesciline, (A) harfi ile gösterilen 4483,41 m2"lik kısım ile ilgili davanın reddine” ibaresinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. atfıyla HUMK"nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 10/03/2016 gününde oy birliği ile karar verildi.