22. Hukuk Dairesi 2016/725 E. , 2018/25732 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, ücret alacağının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacının aylık ücret miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu"nda 32. maddenin ilk fıkrasında, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır.
Ücret kural olarak dönemsel (periyodik) bir ödemedir. Kanunun kabul ettiği sınırlar içinde tarafların sözleşme ile tespit ettiği belirli ve sabit aralıklı zaman dilimlerine, dönemlere uyularak ödenmelidir. Yukarıda değinilen Yasa maddesinde bu süre en çok bir ay olarak belirtilmiştir.
İş sözleşmesinin tarafları, asgarî ücretin altında kalmamak kaydıyla sözleşme özgürlüğü çerçevesinde ücretin miktarını serbestçe kararlaştırabilirler. İş sözleşmesinde ücretin miktarının açıkça belirtilmemiş olması, taraflar arasında iş sözleşmesinin bulunmadığı anlamına gelmez. Böyle bir durumda dahi ücret, Borçlar Kanun"un 323. maddesinin ikinci fıkrasına göre tespit olunmalıdır. İş sözleşmesinde ücretin kararlaştırılmadığı hallerde ücretin miktarı, işçinin kişisel özellikleri, işyerindeki ya da meslekteki kıdemi, meslek unvanı, yapılan işin niteliği, iş sözleşmesinin türü, işyerinin özellikleri, emsal işçilere o işyerinde ya da başka işyerlerinde ödenen ücretler, örf ve adetler göz önünde tutularak belirlenir.
Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta primi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.
Somut olayda, davacı aralarındaki sözlü anlaşma uyarınca davalı işyerinde aylık gelirin % 25’inin kendisine verileceğini, Anadolu Ajansında yıllarca gazetecilik yapmış ve mesleğini de iyi bilen deneyimli bir medya mensubu olduğunu, piyasada alacağı en az ücretin aylık 5.000,00 TL olduğunu iddia ederken, davalı taraf davacının işçi-işveren ilişkisi içinde çalışmadığını savunmuştur. Davacı tanığı davacının metin yazarlığı yaptığını, firmanın medya alanında basın danışmanı işi yaptığını, reklam halkla ilişkiler işi yaptığını, işyerinin %25 hissesinin davacıda olduğunu bildiğini beyan etmiştir. Mahkemece, ... Ticaret Odasından ve Türkiye Gazeteciler Sendikasından emsal ücret araştırması yapılmıştır. Yazılan müzekkerelerde 01.11.2012-05.05.2013 tarihleri arasında bir medya şirketinde deneyimli bir gazeteci olarak çalışan sendikasız bir kimsenin alabileceği aylık ve yıllık emsal ücretin tespit edilmesi istenilmiştir. ... Ticaret Odasından gelen cevabi yazıda, 1.300,00 TL üzerinden aylık net ücret alabileceği, Türkiye Gazeteciler Sendikasından gelen cevabi yazıda, 2013 Mayıs ayında alabileceği aylık ücretin net 3.500,00 TL olduğu belirtilmiştir. Mahkemece; ücretin net 3.500,00 TL ücret olduğu kabul edilerek yapılan bilirkişi hesaplaması kabul edilmiştir. Mahkemece emsal ücret araştırması yapılmış ise de; elde edilen netice davacının ücretine esas alınacak yeterliklikte değildir. Davacının çalıştığı döneme ilişkin ücreti, yaptığı iş, kıdemi de esas alınarak ilgili meslek odalarından ve diğer kuruluşlardan yapılacak emsal ücret araştırması ve Türkiye İstatistik Kurumu"nun resmi internet sitesindeki “Kazanç Bilgisi Sorgulama” kısmındaki bilgiler dikkate alınarak belirlendikten sonra, sonucuna göre ücret alacağı hakkında karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalı olmuştur.
3-Kabule göre de, dava dilekçesinde 2.400,00 TL alacak ve 100,00 TL ihtarname masrafı olmak üzere 2.500,00 TL talepte bulunulmuş olup davacı tarafın ıslah veya talep artırım talebi olmamasına rağmen mahkemece 13.625,00-TL ücret, 100,88 TL masraf olmak üzere toplam 13.725,88 TL alacağa hükmedilerek talep aşımında bulunulması da hatalı olmuştur.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 28.11.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.