21. Hukuk Dairesi Esas No: 2007/4434 Karar No: 2008/1356
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2007/4434 Esas 2008/1356 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2007/4434 E. , 2008/1356 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara 18. İş Mahkemesi TARİHİ : 14/12/2006 NUMARASI : 2005/427-2006/638
Davacı, sigortalılık başlangıç tarihinin 17.05.1977 olduğunun tesbitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Dava, davacının 17.05.1977 tarihinde sigortalı olarak çalışmaya başladığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece istem işe giriş bildirgesi ve tanık sözlerine dayanılarak aynen kabul edilmiş ise de, bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile varılmıştır. 506 sayılı Yasa’nın 3/I-A maddesinde, 24.11.1977 tarihinde yürürlüğe giren 2100 sayılı kanunla yapılan değişiklikle, orman İşleri ile kamu ve özel sektöre ait tarım işlerinde ücretle çalışanlar sigortalı sayılmıştır. 506 sayılı Yasa’nın 3/I-A maddesinin, davacının çalışmasının geçtiği dönemde yürürlükte bulunan şekline göre, orman İşleri ile kamu ve özel sektöre ait tarım işlerinde çalışanlar bu kanun uygulanmasında sigortalı sayılmazlar. Davacı adına SSK’na 20.05.1977 tarihinde intikal ettirilen 13.05.1977 tarihli işe giriş bildirgesi Çankırı AGM Başmühendisliği’nce düzenlenmiş, davacının tespitini istediği tarih 2100 sayılı Yasa"nın yürürlüğe girdiği 24.11.1977 tarihinden öncesini kapsamaktadır. 2100 sayılı Yasa"nın yürürlüğe girdiği tarihten önceki çalışmaların sigortalı hizmet olarak 506 sayılı Yasa"nın 79/10 maddesi gereğince tesbiti için davacının tarım-orman işine yönelik bir çalışmasının mevcut olmaması gerekir. Başka bir anlatımla, davacı davalı işverene ait işyerinde tarım-orman işçisi(fidan dikimi gibi) olarak çalışmış ise, bu çalışmaların sigortalı olarak değerlendirilmesine yasal olanak yoktur. Yargıtay"ın oturmuş ve yerleşmiş görüşleri de bu doğrultudadır. Mahkemece, davacının işyerinde yaptığı işin niteliğinin saptanması açısından yeterli araştırma ve incelemenin yapılmadığı açıktır. Dinlenen tanıklar, davalı işverence ibraz edilen 1977/2.dönem bordrosunda adı geçen bordro tanıkları değildir. Yapılacak iş, davacının, yaptığı işin niteliği, tarım-orman işçisi olarak çalışıp çalışmadığı kamu işyeri olan işveren nezdindeki ücret ödeme, tahakkuk, puantaj vs. belgeler yoluyla ve aynı bordroda adı geçen davacıyla birlikte çalışan işçiler, şef müdür gibi yetkililer de dinlenmek suretiyle açıkça ortaya konduktan sonra, oluşacak sonuca göre bir karar verilmesinden ibarettir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 31.01.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.