3. Hukuk Dairesi 2016/5806 E. , 2017/7762 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle; daha önceden belirlenen, 23.05.2017 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine; temyiz eden davacılar asil ... ile ... ve vekili Av.... geldi. Karşı taraf davalılar ve vekili adına gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili; müvekkili ..."in kulaklarındaki şekil görünümünün düzeltilmesi için davalılardan ....d. Şti."nin işletmeciliğini yaptığ.... bölümüne müracat ettiğini ve 05.04.2013 tarihinde diğer davalı hekim... tarafından aynı hastanede ameliyat edildiğini, müvekkilinin ameliyat sonrasında kulaklarındaki şekil görüntüsünün daha da bozulduğunu, ayrıca ameliyattan sonra kulaklarında ağrılar başladığını, müvekkillerinin bu durumu davalılara bildirdiğini ve davalı doktorun tekrar ameliyat yaparak bunu düzeltebileceğini söylediğini, bunun üzerine müvekkilinin ikinci ameliyatı olduğunu ve 28.08.2013 tarihinde hastaneden taburcu edildiğini, ancak müvekkilinin ikinci ameliyattan sonra da durumunun daha da kötüleştiğini, tekrar doktora başvurduklarında hataların kendilerinde olduğunu, gerekirse dışarıdan bir profesör doktor ile anlaşarak üçüncü ameliyatı yapacaklarını söylediklerini, ancak müvekkilinin ailesinin bu duruma olumlu bakmadıklarını, müvekkilinde meydana gelen bu sağlık sorunlarından dolayı davalıların tam kusurlu olduklarını, müvekkilinin bu olaylar nedeniyle maddi olarak tedavi ve bakım masrafları sebebiyle ekonomik yönden zarara uğradığını ve olay nedeniyle de manevi olarak olumsuz yönde etkilendiğini ileri sürerek şimdilik 10,00 TL maddi tazminat ile 100.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
.
Davalı ...i. vekili; davacının, diğer davalı doktor tarafından ameliyatının yapıldığını, bu operasyon neticesinde sağ kulaktan istenen sonucun alındığını ancak sol kulak için gelişen komplikasyon ve davacının talebi üzerine 28.08.2013 tarihinde ikinci bir operasyon yapıldığını, müvekkili şirket tarafından davacının geçirmiş olduğu cerrahi müdahaleden önce, müdahele sırasında ve sonrasında alınması gereken tüm önlemlerın, hazırlıkların, yapılacak işlemlerin, uyulması ve uygulanması gereken tıbbi kural ve ilkelerin tamamının müvekkili hastane tarafından yerine getirilmiş olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ... vekili;davacı tarafın kepçe kulak (otoplasti) şikayeti başvurusu üzerine kendisi tarafından ameliyat edildiğini, yapılan bu ameliyat ile kulaklardan birinde istenen sonucun alındığını, ancak diğer kulakta gelişen komplikasyon ve davacı küçüğün babasının istemi üzerine 28.08.2013 tarihinde revizyon amaçlı ikinci bir operasyon yapıldığını, müvekkili tarafından yapılan muayene, gözlem, teşhis, müdahale ve tedavi işlemlerinin tümünü tıbbi gerekliliğe uygun olarak icra edildiğini, gereken tüm önlemlerin alınmış olduğunu ve uyulması ve uygulanması gereken tıbbi kural ve ve ilkeler çerçevesinde tüm yükümlülüklerin yerine getirildiğini, müvekkilinin bahse konu olayda herhangi bir kusurunun olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, İstanbul Adli Tıp kurumu Başkanlığı 2.İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 27.07.2015 tarihli raporda, ilgili hekime atf-ı kabil kusur tespit edilmediğinin belirtilmiş olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Bir davada maddi olguları ileri sürüp kanıtlamak taraflara, buna uygun olarak da uygulanacak yasa maddelerini bulmak, olayın hukuki nitelendirmesini yapmak ve uygulamak görevi hâkime aittir ( HMK md. 33).
Davaya dayanak yapılan maddi olgu, kepçe kulak ameliyatı yapılmak suretiyle istenilen ve kararlaştırılan biçime uygun güzel bir görünüm kazandırılmasıdır. Varılmak istenilen sonucun ve buna dayalı olguların hukuki nitelendirilmesi yapıldığında ise, yanlar arasında TBK"nun 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi ilişkisinin bulunduğu, dolayısıyla uyuşmazlığın eser sözleşmesi hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiği açıktır.
Eser sözleşmelerini, diğer iş görme sözleşmelerinden ayıran önemli hususlardan birisi de sonuç sorumluluğu, yani tarafların iradeleri doğrultusunda yüklenici tarafından bir sonucun meydana getirilmesi taahhüdüdür. Burada, vekâlet akdindeki gibi sonuç taahhüt edilmeksizin sadece bir işin görülmesi taahhüdü bulunmamakta, bir eserin-sonucun yaratılıp teslim edilmesi borcu altına girilmektedir. Bu borcun altına giren taraf, yani yüklenici, TBK"nun 471/1 maddesi ve işin mahiyeti gereği, işi sadakat ve özenle yerine getirmek zorundadır. Sadakat borcu, yüklenicinin iş sahibinin yararına olacak şeyleri yapma ve ona zarar verecek her türlü eylemden kaçınması anlamını taşır.
Eser sözleşmesi hükümlerine göre, davalı doktorun yükümlülüğü taahhütlerine, tıbbın gereklerine ve iyiniyet kurallarına uygun şekilde estetik ameliyatı gerçekleştirmek, davacının yükümlülüğü de bedeli ödemektir. Davacı, davalı doktorun yükümlülüklerini yerine getirmediği, taahhütlerine ve tıbbın gereklerine uygun ameliyat yapmadığı, estetik amaçlı ameliyatın başarısız olduğunu ileri sürerek bu davayı açmıştır.
Davanın dayanağını TBK. nun 470 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş bulunan istisna (eser) sözleşmesinin konusunu oluşturmaktadır.
HMK"nun 266. maddesine göre, mahkemenin çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişi görüşü alma zorunluluğu bulunmaktadır. Estetik amaçlı ameliyatın tıbbın gereklerine uygun şekilde yapılıp yapılmadığı, amacına ulaşıp ulaşmadığı, ameliyat nedeniyle davacının ameliyat bölgesinde geçici veya kalıcı bir rahatsızlığın ortaya çıkıp çıkmadığı teknik bir konu olduğundan, konunun uzmanı kişilerden oluşturulacak bir kuruldan rapor alınması, davanın rapor sonucuna göre değerlendirilmesi gerekir.
Hükme esas alınan 27.07.2015 tarihli Adli Tıp Kurumu raporunda; TBK. nun 475 maddesine göre değerlendirme yapmaya imkân verecek bilgiler ve açıklamalar yer almamakta ve davalı doktorun, davacı tarafıaydınlatma borcunu yerine getirip getirmediği tartışılmamaktadır. Ayrıca, Adli Tıp Kurumu 2.İhtisas Kurulu raporunda, kurulda tek bir hekimin Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı olduğu, raporu hazırlayan diğer hekimlerin konunun uzmanı olmadığı görülmektedir. Bu hali ile rapor yetersizdir. Mahkemece, yetersiz rapor doğrultusunda hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
Hal böyle olunca mahkemece, TBK.nun 475.maddesine göre değerlendirme yapılabilmesi için üniversitelerden seçilecek Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi uzmanlarından oluşturulacak olan bilirkişi heyetinden estetik amaçlı ameliyatın tıbbın gereklerine ve taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine uygun şekilde yapılıp yapılmadığı, amacına ulaşıp ulaşmadığı, ameliyat nedeniyle eserin ayıplı olup olmadığı, davalı doktorun eser sözleşmesinin ifasından sonra ortaya çıkabilecek komplikasyonlar hakkında davacıları aydınlatma borcunu yerine getirip getirmediği hususlarında hükme esas teşkil edecek nitelikte rapor alınması ve sonucu dairesinde hüküm tesisi gerekirken yetersiz rapor doğrultusunda davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SON UÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davacılar yararına BOZULMASINA, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davacı taraf için takdir edilen 1.480 TL vekalet ücretinin davalılardan alınıp davacı tarafa verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.