13. Hukuk Dairesi 2016/19346 E. , 2019/7862 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, davalıdan 26.000 TL bedel ile kendisine ait başka aracı takas ederek bir araç satın aldığını, satıştan önce davalının aracın sadece çamurluklarında boya olduğunu bildirdiğini, noterde satış işlemleri tamamlandıktan iki gün sonra trafik sigortasını yaptırmak istediğinde aracın pert kayıtlı olduğunu öğrendiğini, araçtaki bu durumun gizli ayıp niteliği taşıdığını ve harici muayene ile anlaşılmasının mümkün olmadığını ileri sürerek, satış bedelinde indirim yapılarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 2.000,00 TL’nin yasal faizi ile davalıdan tahsilini istemiş, ıslahla talebini 10.540,00 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, 1.700,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacının temyizi yönünden; dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün onanması gerekir.
2-Davalının temyizi yönünden; 14.7.2004 günlü ve 5219 sayılı yasa ile HUMK.nun 427/2 maddesindeki temyiz ile ilgili parasal sınır 1.000.000.000 TL, 5236 sayılı yasanın 19. maddesi uyarınca 01.01.2016 tarihinden itibaren 2.190,00 TL’ye çıkarılmıştır. Anılan Yasada derdest davalar yönünden ne şekilde uygulanacağı yönünde açık bir uygulama hükmü bulunmamakta ise de, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 23.02.2005 gün ve esas 2005/13-32, karar 2005/85 sayılı kararı uyarınca yerel mahkemelerce kurulan hükümlerin temyizinin ve temyiz incelemesi sonucunda Yargıtay daireleri ya da Hukuk Genel Kurulunca verilen kararlara karşı karar düzeltme yoluna gidilmesi durumunda temyiz ya da karar düzeltme istemi hangi karara yönelik ise, o karar tarihinde yürürlükte bulunan kanun hükmünün esas alınacağı belirtilmiştir. Davalı tarafından temyiz edilen miktar 1.700,00 TL olup, karar tarihi itibariyle 2.190,00 TL’yi geçmediğinden HUMK’un 5219 sayılı yasa ile değiştirilen 427. maddesinin 2. fıkrası gereğince davalının temyiz hakkı bulunmamaktadır. O nedenle miktar itibariyle kesin olan karara ilişkin temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenle davacının yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 2. bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz dilekçesinin REDDİNE, aşağıda dökümü yazılı 15,20 TL kalan harcın davacıdan alınmasına, peşin alınan 29,20 TL harcın istek halinde davalıya iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 27/06/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.