23. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/280 Karar No: 2020/3476 Karar Tarihi: 09.11.2020
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2017/280 Esas 2020/3476 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı ile davacı arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalanmıştır. Davacı, davalının tapuda adına olan kaydının iptali ile kendi adına tescilini talep etmiştir. Mahkeme, taşınmazın satışının şekle aykırılığı nedeniyle geçersiz olduğunu kabul etmemiştir. İyi niyet kuralları ile bağdaşmayacağı gerekçesiyle tapu iptali-tescil istemi kabul edilmiştir. Davacının haciz lehtarlarına karşı dava açması gerektiği belirtilerek, davacı vekilinin temyiz itirazları reddedilmiştir. Kanun maddeleri: Tüketiciyi Koruma Kanunu.
23. Hukuk Dairesi 2017/280 E. , 2020/3476 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)
Taraflar arasındaki tüketiciyi koruma kanunundan kaynaklanan davanın yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davalı ... yönünden davanın husumetten reddine, davalı .... Yönünden davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında 01.09.2020 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, müvekkiline isabet eden 35 nolu bağımsız bölümde müvekkilinin 2011 yılı Aralık ayından itibaren fiilen oturduğunu ancak tapusunun henüz devredilmediğini ileri sürerek, 35 nolu bağımsız bölümün davalı adına olan tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tescilini, bu mümkün olmadığı taktirde, taşınmazın rayiç bedelinin davalıdan tahsili ile varsa haciz ve ipoteklerin de fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacının harici sözleşme ile satılan taşınmazın tapu iptali ve tescili istemine ilişkin olduğu, taşınmazların devrinin, resmi yazılı geçerlilik koşuluna bağlı olduğu, davaya konu taşınmazın harici sözleşme ile davacıya satılıp, teslim edilmiş olduğu ve tüm aboneliklerin de davacı adına olduğu, taşınmazın satışının şekle aykırılığı nedeniyle geçersiz olduğunu kabul etmenin katı bir yorum olacağı, iyiniyet kuralları ile bağdaşmayacağı gerekçesiyle, davalı şirket aleyhine açılan tapu iptali-tescil isteminin kabulüne, diğer davalının ise tapuda malik olarak gözükmemesi sebebiyle husumet yöneltilemeyeceğinden reddine, her ne kadar davacı taraf tapu kaydındaki haciz ve ipoteklerin kaldırılmasını talep etmişse de, davacının verilen sürede lehine ipotek ve haciz konulan gerçek ve tüzel kişileri davaya dahil etmediğinden, bu konuda karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir. Kararı, davacı asil temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle davacı tarafından haciz lehtarlarına karşı her zaman dava açılabileceğine göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.11.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.