10. Hukuk Dairesi 2017/4196 E. , 2017/7662 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, boşandığı eşiyle birlikte yaşadığı iddiası ile kesilip, yersiz olarak ödendiği belirtilen ölüm aylıklarının davalıdan istirdadı için yapılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkeme, bozma sonrası yapılan yargılamada ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Eldeki davada, mahkemece, verilen 29.12.2011 tarihli hüküm, davacının ve eski eşinin birlikte yaşayıp yaşamadıklarının tespiti bakımından boşanan eşlerin adreslerinin kayıtlı oldukları ... ... ilçesi... semti Gökçek Mahallesinde kapsamlı kolluk araştırması yapılmalı, 2003 yılından itibaren görev yapan anılan mahalleler muhtar ve azalarının tanık sıfatıyla bilgi ve görgülerine başvurulmalı, 12.08.2009 tarihinde davalının oturduğu apartman yöneticisinin beyanı ile tutulan tutanak içerikleri dikkate alınmalı, böylelikle “boşanılan eşle eylemli olarak birlikte yaşama” olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği, hususunda araştırma yapılmak üzere dairemizce bozulmuştur.
Mahkemenin, Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine, o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlayacağımız bu olgu; mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirdiği gibi, mahkemenin kararını bozmuş olan Yargıtay Hukuk Dairesince; sonradan, ilk bozma kararı ile benimsemiş olduğu esaslara usuli kazanılmış hakka aykırı bir şekilde, ikinci bir bozma kararı verilememektedir (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, Hukuk Genel Kurulu’nun 12.07.2006 gün, 2006/9-508 E., 2006/521 sayılı kararı).Mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir. (Prof. Dr. Baki KURU, Usuli Müktesep Hak (Usule İlişkin Kazanılmış Hak) Dr. A....’e..., ... Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yayınları No. 351 ..., 1974, sayfa 395 vd.)
Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur. (04.02.1959 gün ve 13/5 sayılı YİBK).
Eldeki davada ise mahkemece bozmaya uyulmuş ise de, Dairemizin 11.03.2013 tarihli bozma ilamı sonrasında toplanan delillerin dahi birlikte yaşamanın tespiti bakımından kanaat edinmeye yeterli olmadığı anlaşılmakta olup, davacı ve onun eşi hakkında çeşitli tarihler itibari ile biren fazla adres kaydının varlığı anlaşılmakla, hem davacı, hem de eski eş hakkında geriye dönük olarak tüm adres kayıtlarının Nüfus müdürlüğünden araştırılması ile dosya arasındaki tüm adresler bakımından her birinde mahkemece resen tespit edilen yakın komşulardan ayrıntılı bir araştıma yapılması, eski eşin ne iş yaptığı ve geçimini nasıl sağladığı, davacı ve eski eşinin medula kayıtlarında belirlenen adres bilgilerinin araştırılması ayrı kalınan ve davaya konu olan dönemde 18 yaşından küçük çocukların varlığı nedeniyle kişisel ilişkilerinin nasıl kurulduğu hususunun sorulması ile yukarıda açıklanan ilkeler çerçevesinde ayrıntılı bir araştırma ile boşanılan eşle eylemli olarak birlikte yaşama olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği, toplanan kanıtlar ışığı altında değerlendirildikten sonra elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir
O hâlde, davalı avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları nazara alınmalı ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 07.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.