19. Ceza Dairesi Esas No: 2019/4757 Karar No: 2019/8691 Karar Tarihi: 21.05.2019
5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/4757 Esas 2019/8691 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen 2019/4757 Esas, 2019/8691 Karar numaralı hükümde sanık hapis cezasına çarptırılmıştır. Gümrük İdaresi vekili, suçtan zarar gördüğü gerekçesiyle katılma talebinde bulunmuştur ve bu talep kabul edilmiştir. Hükmün temyiz edilmesi üzerine yapılan incelemede, sanığın suçu işlediği ve kanıtların doğru kullanıldığı tespit edilmiştir. Ancak, hükümde yer alan bazı hususlar kanuna aykırı bulunmuştur. Bu nedenle hüküm BOZULMUŞTUR. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 52/2. maddesi, 53/3. maddesi ve 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 322. maddesi hükümlerine dikkat edilmesi gerektiği belirtilmiştir. TCK'nin 52/2. maddesi, adli para cezasının belirlenmesinde bir gün karşılığı belirlenmesi gerektiğini, CMK'nın 232/6. maddesine aykırı davranılmaması gerektiğini belirtir. TCK'nin 53/3. maddesi, koşullu salıverilmenin yalnızca sanığın kendi altsoyu üzerindeki yetkilerini açısından kısıtlama uygulanabileceğini belirtir. Bu nedenle, hükmün düzeltilerek onanması gerektiği fakat TCK'nin 53. maddesinde sayılan hakları kullanmaktan yoksun
19. Ceza Dairesi 2019/4757 E. , 2019/8691 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Gümrük İdaresi vekilinin 31/01/2014 havale tarihli dilekçesi ile katılma isteminde bulunduğunun anlaşılması karşısında; bu konuda mahkemece bir karar verilmemiş ise de; Gümrük Müdürlüğünün katılan sıfatı alabilecek surette suçtan zarar gördüğü belirlenmekle anılan kurum lehine vekalet ücretine hükmedilmesi bozma nedeni yapılmamıştır. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Yükletilen suçun sanık tarafından işlendiğinin Kanun"a uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun’da öngörülen suç tipine uyduğu, Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır. Ancak, 1- Sanık hakkında verilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi sırasında adli para cezasının bir gün karşılığı belirlenirken 5237 sayılı TCK"nin 52/2. maddesinin gösterilmemesi suretiyle 5271 sayılı CMK"nin 232/6. maddesine aykırı davranılması, 2- TCK’nin 53/3. maddesi uyarınca, sanığın yalnızca kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmesine kadar kısıtlama uygulanabilecek iken, kendi altsoyu dışındakiler üzerindeki yetkilerini de kapsayacak şekilde uygulama yapılması, 3- Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, bu aykırılıklar yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 322. maddesi uyarınca, hükümden TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılıp yerine ""24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı iptal kararı da gözetilerek, TCK’nin 53/1. maddesinde sayılan hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına, bu yoksunluğunun kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmesine kadar, diğer hakları yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar sürmesine" ibaresinin yazılması ile hükmün “2. bendindeki "20 TL"den" ibaresinden önce gelmek üzere "TCK"nin 52/2. maddesi uyarınca" ibaresi yazılmak suretiyle, başkaca yönleri kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye kısmen uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 21/05/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.