11. Hukuk Dairesi 2015/11011 E. , 2016/5913 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 04/06/2015 tarih ve 2014/329-2015/214 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, "..." ibareli, 11.sınıftaki "Aydınlatma cihazları (Taşıtlar, iç ve dış mekanlar için aydınlatma armatürleri)" ürünlerini içeren marka tescil başvurusunda bulunduğunu, marka tescil başvurusunun Resmi Marka Bülteni"nde ilan olunduğunu, bunun üzerine davacının başvurunun ayırt edici olmadığı ve vasıf bildirdiği gerekçesiyle itirazda bulunduğunu, itirazın Markalar Dairesi tarafından reddedildiğini, ikinci kez itirazda bulunduğunu, YİDK"nin ... sayılı kararıyla itirazı kabul ederek başvuru konusu işaretin ayırt edici olmaması, vasıf bildirici olması ve ticaret alanında herkesin kullanımına açık adlandırma olduğu gerekçesiyle 556 sayılı KHK’nın 7. maddesinin a ve c bendi hükümleri uyarınca reddedildiğini ileri sürerek, YİDK kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı TPE vekili, başvuru konusu işaretin "..." biçiminde olduğunu, "..." ibaresinin "..." ibaresinin ilk harflerinin kısaltması olduğunu, "..." ibaresinin aydınlatma cihazları için sunulan ürün ve hizmetlerin vasfına işaret ettiğini, herkesin kullanımına açık olduğunu, ticaret hayatında birçok firma tarafından kullanılmakta olduğunu, ticaret alanında herkesin kullanımına açık bulunduğunu, marka algısı yaratmadığını, işaretin başvuru kapsamındaki reddedilen hizmetleri başka teşebbüslerinkinden ayırt etme koşulunu sağlayamayacağını, bu nedenle başvurunun 556 sayılı KHK"nın 7. maddesinin a ve c bendi hükümleri uyarınca reddinin hukuka uygun bulunduğunu ifade ederek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... vekili, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, "..." ibaresinin bir mal veya hizmetin adını, cinsini, bazı özelliklerini, miktarını, çeşidini veya coğrafi kaynağını, herkes tarafından bilinen, kullanılan, herkesin aklına gelen anlamından farklı ve bağımsız bir anlam kazandığının, herkesin aklına gelen sunulan ürün ve hizmetlerin emsallerine veya gerçek değerine göre şaşırtıcı derecede düşük fiyatta sunulduğu yönünde bir algıyı değil de köken işlevi bağlamında bir işletmeye ait ürünü getirmediği şeklinde bir bağımsızlaşmanın ispatına elverişli hiç bir delilin bulunmadığı, işaretin kullanımla ayırt edicilik kazandığına ilişkin bir kanıt bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 01,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 30/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.