4. Ceza Dairesi 2018/8384 E. , 2019/5795 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, konut dokunulmazlığını bozma
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Bozma üzerine, Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
1-Sanık hakkında müşteki ...’e yönelik tehdit suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün temyiz incelemesinde;
Sanığın eylemine uyan 5237 sayılı TCK’nın 106/2-a maddesi kapsamındaki tehdit suçu için öngörülen cezanın üst sınırına göre, Dairemizin 04.07.2011 tarihli bozma kararı öncesi, zamanaşımının son kesme nedenini oluşturan 15.09.2008 sorgu tarihine göre, 5237 sayılı TCK"nın 66/1-e maddesinde öngörülen 8 yıllık asli zamanaşımının, 23.10.2008 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmesinden deneme süresinde işlenen suç tarihine kadar geçen durma süresi de eklendikten sonra karar tarihi itibarıyla gerçekleştiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı ve sanık ...’in temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddesi gereğince kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
2-Sanık hakkında müşteki ...’e yönelik tehdit ve konut dokunulmazlığını bozma suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin temyizine gelince;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başka nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Bozma öncesi 17/06/2013 tarihli hükümde, hükmolunan cezaların aynen açıklanması yerine cezaların bir kısmının infaz edilmesine karar verilmiş ise de, hükümlerin yalnızca sanık tarafından temyiz edildiği ve aleyhe temyiz bulunmadığı gözetilmeden, 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesine aykırı olarak bozmadan sonra kurulan inceleme konusu hükümlerde bu hususun gözetilmemesi,
Kanuna aykırı ve sanık ...’in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerle 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden CMUK’un 322. maddesi gereğince, hüküm fıkrasının, sanık hakkında müşteki ..."e yönelik silahla tehdit suçundan kurulan (1-B) numaralı bendine, “CMK"nın 231/11 maddesi kapsamında, cezasının takdiren yarısının infaz edilmemesine ve cezanın 1 yıl hapis cezası olarak infazına”; sanık hakkında müşteki ..."e yönelik konut dokunulmazlığını bozma suçundan kurulan (1-C) numaralı bendine, “CMK"nın 231/11 maddesi kapsamında, cezasının takdiren yarısının infaz edilmemesine ve cezanın 3600 T.L adli para cezası olarak infazına” ibarelerinin eklenmesi suretiyle hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3-Sanık hakkında müşteki ...’e yönelik tehdit suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün temyizine gelince;
Sanığın müşteki ...’e yönelik TCK’nın 106/1-1. maddesi kapsamındaki tehdit eylemini, diğer müştekilere yönelik silahla tehdit eyleminden farklı zamanda gerçekleştirmesi nedeniyle, bu suç yönünden uzlaşma hükümlerinin uygulanabileceği belirlenerek yapılan incelemede başka nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
a-Sanığın müşteki ...’e yönelik TCK’nın 106/1-1. maddesi kapsamındaki tehdit eyleminden hüküm kurulurken, müşteki olarak ...’in gösterilmesi,
b- Sanığın müşteki ...’ yönelik tehdit eyleminde, 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaştırma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK’nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması;
c-Bozma öncesi 17/06/2013 tarihli hükümde, hükmolunan adli para cezasının aynen açıklanması yerine cezanın bir kısmının infaz edilmesine karar verilmiş ise de, hükmün yalnızca sanık tarafından temyiz edildiği ve aleyhe temyiz bulunmadığı gözetilmeden, 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesine aykırı olarak bozmadan sonra kurulan hükümde bu hususun gözetilmemesi,
Kanuna aykırı ve sanık ...’in temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 02/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.