19. Hukuk Dairesi 2014/825 E. , 2014/3531 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 18/12/2012
NUMARASI : 2011/284-2012/293
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan 10.02.2010 ile 23.08.2010 tarihleri arasında aldığı 115.830 metre kumaşın 1455 metresine tekabül eden 8.598,80 TL için davalının muvafakatı ile iade faturası düzenlendiğini, kalan kumaşın firmalara satıldığını ancak üretilen takım elbiselerdeki ayıp nedeniyle müvekkilinin firmalara toplam 82.466,31 TL. ödemek zorunda kaldığını, müvekkilince çekilen 04.01.2011 tarihli ayıp ihbarına davalının olumsuz yanıt verip alacağın tahsili için haksız icra takibine giriştiğini, şimdiye kadar davalıya ayıplı kumaşlar için fazla ödeme yapıldığını ileri sürerek müvekkilince ayıplı malların müşteri firmalarca iade edilmesi ve bedellerinin ödenmesi nedeniyle uğramış olduğu 82.466,31 TL. zarar ile davalı tarafa ödenen toplam miktar olan 200.000,00 USD"dan ayıpsız mal bedeli olan 91.068,45 USD"nın düşülerek ayıplı mallar nedeniyle ödenen bakiye 108.932,00 USD"nın davalı taraftan tahsiline, davalı yanca başlatılan Şişli 8. İcra Müdürlüğü"nün 2011/3539 sayılı takip nedeniyle müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının da kabulünde olduğu üzere müvekkilinin davacıya ilk mal tesliminin 10.02.2010 son mal tesliminin ise 23.08.2010 tarihi olduğunu, dava tarihi (27.05.2011) itibariyle 6 aylık süre geçtiği için dava hakkının düştüğünü, süresinde yapılmış ayıp ihbarının bulunmadığını, esasen malların ayıplı olmadığını, 20.01.2011 tarihli hesap mutabakatında davacının 31.12.2010 itibariyle 248.813,10 USD borç bakiyesine mutabık olduğunu yazılı imzası ile teyid ettiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller benimsenen bilirkişi kurulu raporuna göre davalı tarafından davacıya satılan kumaşların %60"nın ayıplı olduğu, davacı defter ve kayıtlarına göre davalıya 504.945,14 TL borç bulunduğu, bu borçtan %60 ayıp nedeniyle mahsup yapılınca davacının davalıya 201.978,05 TL borcu olduğu, icra takibinde talep edilen bu miktarın üzerindeki kısımdan davacının borçlu olmadığı, davacının diğer taleplerinin yerinde olmadığı gerekçeleri ile davacının Şişli 8. İcra Müdürlüğü"nün 2011/3539 Esas sayılı takip nedeniyle borçlu olmadığının tespitine dair talebin kısmen kabulüne, davacının takip dosyasında 201.978,05 TL borçlu bulunduğuna, geri kalan miktar için borçlu olmadığının tespitine, davacının 82.466,31 TL. zarara ilişkin talebinin ayrıca bakiye 108.932 USD"ye ilişkin talebinin reddine karar verilmiş hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dava; satıcının ayıba karşı tekeffülü hükümlerine dayanmaktadır. Davalı vekili süresinde zamanaşımı def"inde bulunmuştur. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 Sayılı Borçlar Kanunu"nun 207/1 maddesi uyarınca; "satıcı daha uzun müddet için kefalet etmemiş ise, satılanı ayıba karşı tekeffülden mütevellit her türlü dava, satılandaki ayıp daha sonra meydana çıksa bile alıcıya teslim vukuundan itibaren bir sene geçmekle sakıt olur." Tacirler arasındaki ayıp nedeniyle açılan davalarda ise zamanaşımı süresinin 6 ay olduğu yine dava tarihinde yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK"nun 25/4 madde hükmüne bağlanmıştır. Ancak tacirler arasındaki satışlarda da daha uzun süreli garanti verilmesi halinde zamanaşımı süresinin garanti süresinin sonuna kadar uzayacağı kuşkusuzdur. Hemen belirtilmelidir ki, 818 Sayılı Borçlar Kanunu"nun207/son maddesine göre; " satıcı alıcıyı iğfal etmiş ise bu bir senelik müruru zamandan istifade edemez."
Öte yandan 6762 sayılı Yasanın 25/3 maddesinde ayıp ihbar süreleri düzenlenmiştir. Buna göre, tacir satın aldığı bir malda açık ayıp bulunduğunu gördüğü takdirde 2 gün içinde ayıp ihbarında bulunmak ve bunun dışındaki ayıplarla ilgili olarak 8 gün içinde malı muayene ettirip ayıp tespit edildiği takdirde usulüne uygun biçimde ihbarda bulunmak zorundadır.
Bu durumda mahkemece somut olay bakımından yukarıda açıklanan ilkeler çerçevesinde öncelikle zamanaşımı def"i incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi davanın zamanaşımı süresinde açıldığının saptanması halinde ise belirtilen ilkeler çerçevesinde ayıp ihbar süreleri üzerinde durulup değerlendirme yapılarak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken bu yönler üzerinde durulmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 24.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.