Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2007/2788 Esas 2008/1283 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2007/2788
Karar No: 2008/1283
Karar Tarihi: 29.01.2008

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2007/2788 Esas 2008/1283 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2007/2788 E.  ,  2008/1283 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul 9. İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 09/11/2006
    NUMARASI : 2006/646-2006/1642

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın temyizen tetkiki davalı karşı davacı (Alacaklı) vekili tarafından istenmiş, mahkemece ilamında belirtildiği şekilde isteğin davacı karşı davalı (3.kişi) davasının kabulüne, karşılık davanın reddine karar verilmiştir. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre davalı alacaklının  aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
    2. Uyuşmazlık üçüncü kişinin İİK.nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan istihkak davasına ilişkindir.
    Dava konusu taşınır mallar,05.05.2005 tarihinde borçlunun  mal beyanında belirttiği adreste, borçlu huzurunda haczedilmiştir.İİK97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesi borçlu dolayısıyla  davalı alacaklı yararınadır.Bu yasal karine aksinin davacı üçüncü kişi tarafından güçlü ve inandırıcı delillerle ispatı gerekmektedir.
    Haciz sırasında borçlu .,işyerini davacı gelinine devrettiğini beyan etmiş .,davacı ise dava dilekçesinde işletmenin eski malikinin borçlu olduğunu kendisinin yeni işletmeci olduğunu belirtmiştir. Vergi kaydına göre davacı işyerinde borç doğumundan  ve icra emrinin tebliğ edildiği tarihten sonra  faaliyete başlamıştır.Borçlu ise halen işyerinde bulunmaya devam etmiştir..Yapılan tüm bu işler danışıklı işyeri devri niteliğinde olup alacaklının haklarını etkilemeyeceği açıktır. Bir an için işyeri devrinin danışıklı olmadığı düşünülse dahi borçlu ile davacı arasındaki ilişki ticari işletme devri niteliğinde bulunduğundan İİK’nun 44. ve BK’nun 179.maddelerinin uygulanması gerektiği açıkça ortadadır. Anılan maddelerde öngörülen koşulların yerine getirildiği iddia ve ispat edilmemiştir. Gerçekten borçlunun devri kayıtlı olduğu ticaret siciline bildirerek ilan ettiği ve mal beyanı verdiğine ilişkin dosyada hiçbir kanıt yoktur. Bu durumda, devir alacaklının haklarını etkilemeyeceği gibi, devralan davacı B.K’nun 179.maddesi gereği işletmenin borçlarından sorumlu bulunduğundan davacı üçüncü kişinin davasının  reddi gerekirken kabulü usul ve yasaya aykırıdır.
    O halde davalı alacaklının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı karşı davacıya (Alacaklıya) iadesine, 29.01.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi. 

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.