15. Hukuk Dairesi Esas No: 2019/1129 Karar No: 2019/4990 Karar Tarihi: 04.12.2019
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2019/1129 Esas 2019/4990 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili istemiyle, davalı da bu istemi reddetmiştir. Yerel mahkeme, davanın kabulüne ve %20'si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar vermiştir. Yargıtay ise, davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ancak alacağın likid olmaması nedeniyle icra inkar tazminatı isteminin reddine karar vermiştir. Kararda, İİK'nın 67/2. maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, alacağın likid olması gerektiği belirtilmiştir. Hükmün bu yönden düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur. Kararda geçen kanun maddeleri 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi, mülga 1086 sayılı HUMK'nın 438/VII. maddesi ve 5766 sayılı Kanun'un 11. maddesi olarak belirtilmiştir.
15. Hukuk Dairesi 2019/1129 E. , 2019/4990 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili istemine ilişkin olup yerel mahkemece davanın kabulüne dair verilen hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde faturaya dayalı alacaklarının tahsili için icra takibi başlattıklarını, davalı yanın müvekkiline borçlu olduğunu bilmesine rağmen takibi durdurmak amacıyla itirazda bulunduğunu, faturada belirtilen işlerin tamamının yapılmış olduğunu, itirazın iptâliyle icra inkâr tazminatı ödenmesine karar verilmesini talep etmiş; davalı vekili ise cevap dilekçesinde faturalar nedeniyle davacıya herhangi bir borcu olmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece davanın kabulüne ve alacağın %20’si oranında icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Yerel mahkemece itirazın iptâline karar verilen miktar üzerinden icra inkâr tazminatının tahsiline karar verilmişse de, İİK"nın 67/2. maddesi uyarınca icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için davalı borçlunun itirazında haksız olmasının yanında alacağın likid (belirlenebilir) olması da gerekmektedir. Oysa, alacağın varlığı bilirkişi raporuyla belirlenmiş ve hükme varılmıştır. Bu durumda alacağın likid olduğundan söz edilemeyeceğinden davalı iş sahibi itirazında bu yönden haklıdır. Bu nedenlerle yerel mahkemece yasal koşulları oluşmayan icra inkâr tazminatı isteminin reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır. Kararın açıklanan bu yönlerden bozulması gerekirse de, yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı HMK"nın geçici 3. maddesinin yollamasıyla uygulanması gereken mülga 1086 sayılı HUMK"nın 438/VII. maddesi uyarınca hükmün bu yönden düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının hüküm fıkrasının 2. bendinde yer alan “Davalının takdiren alacağın %20’si oranında icra inkâr tazminatı ile mahkumiyetine,” cümlesinin karar metninden çıkartılarak yerine, “Davacının şartları oluşmayan icra inkâr tazminatı isteminin reddine” cümlesinin yazılmasına ve kararın düzeltilmiş ve değiştirilmiş bu haliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, ödenenden 5766 sayılı Kanun"un 11. maddesi ile yapılan değişiklik gereğince Harçlar Kanunu 42/2-d maddesi uyarınca alınması gereken 218,50 TL Yargıtay başvurma harcının mahsup edilerek, varsa fazla alınan harcın temyiz eden davalıya iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 04.12.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.