Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/3836
Karar No: 2021/1049
Karar Tarihi: 11.02.2021

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2020/3836 Esas 2021/1049 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2020/3836 E.  ,  2021/1049 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    ...

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:

    Yargıtay bozma ilamında özetle; "Çekişmeli taşınmaz dava tarihi itibariyle ham toprak vasfıyla Hazine adına kayıtlı iken yargılama sırasında cins değişikliği işlemi ile orman olarak kaydedildiğinden, Orman İdaresine husumetin yaygınlaştırılarak göstereceği delillerin toplanması, yörede orman kadastrosunun yapılıp yapılmadığı da araştırılarak taşınmazın orman kadastrosu, eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğraflarında orman sayılan yerlerden olup olmadığının belirlenmesi, orman sayılan yerlerden değilse tespitten 15-20 yıl önceki hava fotoğrafları da incelenerek davacı lehine zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 102 ada 267 parsel sayılı taşınmazın (C) harfiyle gösterilen 34.386,98 metrekare yüzölçümündeki bölümünün tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi ile dahili davalı ... İdaresi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece bozma kararına uyulmuş ise de bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Şöyle ki; çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3402 sayılı Kanun uygulamalarına esas olmak üzere 6831 sayılı Kanuna göre yapılmış 04.05.1999-03.06.1999 tarihleri arasında ilan edilmiş olan orman kadastrosu ve 2/B uygulama çalışmaları mevcut olup, çekişmeli taşınmaz ham toprak vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiş ve dava tarihinden sonra da tahdit sınırları içinde kaldığı belirtilerek Orman İdaresinin talebi üzerine tapuda cins değişikliği işlemi sonucu 30.11.2020 tarihinde orman vasfıyla kaydedilmiştir. Davacı, satın almaya ve zilyetliğe dayanarak tapu kaydının iptali istemi ile dava açtığına göre çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığının eski tarihli resmi belgeler üzerinde yapılacak inceleme ile belirlenmesi gerekeceği kuşkusuzdur. Bozma ilamında da çekişmeli taşınmazın en eski tarihli ve kadastro tespitinden 15-20 yıl öncesine ait memleket haritaları ve hava fotoğrafları üzerindeki konumunun incelenerek orman sayılan yerlerden olup olmadığı ve davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluşup oluşmadığının belirlenmesi gereğine değinilmiş olup, Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin hava fotoğrafı sorgulama sayfası üzerinde yapılan araştırmada yöreye ait 1952, 1954, 1973, 1985 ve 1999 tarihlerinde çekilen hava fotoğraflarının bulunduğu anlaşılmış; ancak Mahkemece sadece 1973 tarihli hava fotoğrafı ve 1988 tarihli memleket haritası incelenmek suretiyle taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğuna ilişkin rapor esas alınarak hüküm verilmiş ise de; kadastro paftasıyla aynı ölçekte çakıştırma yapılmamış olması nedeniyle rapor denetlenemediği gibi; bozmadan sonra yapılan keşifte yer alan jeoloji mühendisi bilirkişinin raporunda taşınmazın büyük bir bölümünün baraj suları altında kaldığı belirtilerek dosyaya fotoğrafları eklenmiş olup, UYAP üzerinden yapılan araştırmada taşınmazın tapu kaydına 24.09.2013 tarihinde DSİ Genel Müdürlüğü lehine kamulaştırma şerhi konulduğu, komşu taşınmazların bir kısmının da güncel tapu malikinin DSİ Genel Müdürlüğü olduğu anlaşılmış olduğu halde, DSİ Bölge Müdürlüğü’nden kamulaştırmayla ilgili tüm belge, kroki, fotoğraf ve haritalar istenmemiş, taşınmazın kamulaştırma sahasında kalıp kalmadığı araştırılmamış, tapu kaydındaki şerh nedeniyle davacıya, davasını DSİ Genel Müdürlüğüne yöneltmesi için süre ve imkan tanınarak husumet ilgili idareye yaygınlaştırılmamış olduğundan yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır.
    O halde; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece, öncelikle davacıya, davasını DSİ Genel Müdürlüğü’ne yöneltmesi için süre ve imkan tanınmalı, bu şekilde husumet yaygınlaştırılarak ilgili idareden, baraj için hangi tarihte su tutulmaya başlandığı, nizalı yerin hangi tarihte sular altında kaldığı, bu yer ile ilgili olarak taşınmazın baraj gölü suları altında kalmadan önce film ve fotoğraflarının çekilip çekilmediği sorulmalı ve kamulaştırmaya ilişkin tüm belge ve fotoğraflar ile kamulaştırma haritasının onaylı bir örneği dosya arasına konulmalı, yöreye ait en eski tarihli ve kadastro tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait memleket haritaları ve hava fotoğraflarının tamamı ile varsa amenajman planı ve komşu parsellere ait kadastro tutanakları, tutanaklar kesinleşmiş ise tapu kayıt örnekleri ve tapu kayıtları mahkeme kararı sonucu oluşmuş ise mahkeme karar örnekleri ilgili yerlerden getirtilip, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan aynı köyde ve komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek ayrı ayrı 3’er kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman mühendisleri arasından seçilecek üç kişilik orman mühendisi bilirkişi kurulu, üç kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, bir fen elemanı ve bir jeodezi ve fotogrametri mühendisi aracılığıyla yeniden keşif yapılmalıdır. Keşifte getirtilen belgeler çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı Yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; zilyedlikle veya hukuki değeri kalmamış olan tapu kayıtlarıyla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hakim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen, jeodezi ve fotogrametri ile uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) hava fotoğrafları ve memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, (Net-Cad veya benzeri programlar kullanılarak)denetime elverişli olacak şekilde çevrildikten sonra komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle çekişmeli taşınmaz, çevre parsellerle birlikte memleket haritası ve hava fotoğrafları üzerinde gösterilmeli; taşınmazın gerçek eğimi klizimetre aletiyle ölçülerek memleket haritalarındaki münhanilerden (yükseklik eğrilerinden) de faydalanılmak suretiyle belirlenmeli; stereoskopik hava fotoğraflarının stereoskop vasıtasıyla üç boyutlu incelemesi yapılarak, temyize konu taşınmazın niteliği ve kullanım durumu ile tasarruf sınırlarını belirgin olarak görünüp görünmediği belirlenmeli; taşınmazın üzerindeki bitki örtüsünün cinsi, yaşı, dağılımı, kapalılık oranı ile taşınmazın imar-ihyaya konu olup olmadığını, olmuş ise imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığını ve imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığını, taşınmazın ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığını belirten müşterek imzalı, tereddüte mahal bırakmayacak şekilde, yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli ve dosyadaki belgeler ile karşılaştırıldığında denetime elverişli rapor alınmalıdır. Ayrıca keşifte dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazların öncesinin ne olduğu, kim veya kimler tarafından, hangi tarihten beri ve ne şekilde kullanıldığı, imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığı, böyle yerlerden ise imar-ihyaya konu edilip edilmediği ve edilmiş ise imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, komşu parsellerin tutanak ve dayanakları uygulanmalı; dava konusu taşınmazları sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; yerel bilirkişiler ve tanıkların sözleri arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak giderilmeye çalışılmalı; üç kişilik ziraatçi bilirkişi kurulundan taşınmazın evveliyatını, toprak yapısını, niteliğini ve zilyetlikle mülk edinilebilecek yerlerden olup olmadığını, komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı şekilde açıklayan, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; fen bilirkişisinden ise, çekişmeli taşınmazın kadastro paftası ve kamulaştırma haritası ölçekleri eşitlenerek çakıştırılması suretiyle kapsam tayini yapılması istenmeli, keşfi takibe ve denetlemeye olanak verir rapor ve kroki alınmalı, tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, belgesiz zilyetlik yolu ile edinilebilecek miktar yönünden 3402 sayılı Kanun"un 14. maddesinde belirlenen sınırlama dikkate alınarak araştırma yapılmalı, bundan sonra toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
    Mahkemece belirtilen hususlar gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de taşınmazın büyük bir bölümünün baraj gölünün suları altında kaldığı belirtilmiş olması nedeniyle tescil harici bırakılması ve zilyetliğin tespiti ile yetinilmesi gerekirken bu bölümler yönünden de tescil kararı verilmesi de isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA,yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.02.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi