3. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/1594 Karar No: 2017/7742 Karar Tarihi: 23.05.2017
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/1594 Esas 2017/7742 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2017/1594 E. , 2017/7742 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, dava konusu 32 mumaralı bağımsız bölümün yarı kısmının davalıya kiralandığını, davalının 01/09/2008-10/02/2011 tarihleri arasında kira bedelini ödemediğini belirterek toplam 2.520 TL kira alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, 32 numaralı bağımsız bölümün Menekşe Apartmanının ortak yerlerinden olmaması, paylı mülkiyete konu bir taşınmaz olup paylı mülkiyet üzerinde tasarruf yapılabilmesi için bütün paydaşların kabulünün gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Kira sözleşmeleri şahsi hak doğuran sözleşmelerden olduğundan kiraya verenin malik olmasına gerek yoktur. Kiraya veren, sözleşmenin tarafı olarak kira parasını talep hak ve yetkisini sözleşmeden almaktadır.. Kural olarak kira sözleşmesi şekle bağlı değildir. Yazılı olarak yapılabileceği gibi sözlü olarak da yapılabilir. Kira sözleşmesinin yazılı olması zorunluluğu bulunmadığından, kira ilişkisinin varlığı ve koşullarının ispatı önem kazanmaktadır. Kira sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda, kira ilişkisi ve kira miktarının kiraya veren, ödeme savunmasının ise kiracı tarafından ispatlanması gerekir. Davalı, kira ilişkisine karşı çıkmıştır. Bu durumda, Mahkemece, tarafların tüm delilleri toplanarak, davalının, önceki dönemde kira bedelinin ödenmesine ilişkin belgeler de değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 23.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.