16. Hukuk Dairesi 2015/3710 E. , 2016/6582 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan 142 parsel sayılı 149.956,69 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... ve arkadaşları adına tespit edilmiştir. Davacı , taşınmazın tespitine dayanak vergi kaydının taşınmaza ait olduğunun anlaşılması halinde kayıt miktar fazlasının, vergi kaydının taşınmaza ait olmadığının anlaşılması halinde taşınmazın tamamının adına tescili, istemiyle, davacı ... ve arkadaşları tapu kaydı, vergi kaydı, miras yoluyla gelen hakka ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, davacı ... ve arkadaşları tapu kaydı, miras yoluyla gelen hakka ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak ayrı ayrı dava açmışlardır. Yargılama sırasında ..., tapu kaydı, miras yoluyla gelen hakka ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, davaya katılmıştır. Mahkemece dava dosyaları birleştirilmek suretiyle yapılan yargılama sonunda davacı ... ve arkadaşları, davacı ... ve arkadaşları ile katılan ..."ın davalarının reddine, davacı "nin davasının kabulüne, çekişmeli taşınmazın adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... ve arkadaşları vekili, davacı ... ve arkadaşları vekili ile davalı ... ve arkadaşları vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı ... ve arkadaşları vekilinin yerinde olmayan temyiz itirazlarının REDDİNE,
2- Davacı ... ve arkadaşları ile vekili ile davalı ... ve arkadaşları vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Mahkemece, taşınmaz üzerinde davacılar ... ve arkadaşlarının dava konusu taşınmaz üzerinde tespit tarihinden önce 20 yılı kapsayacak şekilde zilyetlikleri bulunsa da ziraat bilirkişi raporu ile harita bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın 146 ve 96 sayılı mera parselleri ile arasında bariz sınır bulunmadığı, davacı ve davalıların kayıtlarının dava konusu taşınmaza uymadığı ve dava konusu taşınmazın zilyetlik ile iktisap edilemeyecek yerlerden olduğu kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Mahkemece taşınmaz başında yapılan keşif sırasında tutanağa geçirilen gözlemde, taşınmazın “güney” ve “batı” hudutlarında “tepelik” ve “ani yükselti” bulunduğu belirtilmiş olmasına rağmen keşif sonrası dosyaya ibraz edilen ziraat bilirkişi raporunda gözleme aykırı olarak dava konusu taşınmaz ile komşu 96 ve 146 mera parselleri arasında belirgin ayırıcı unsur bulunmadığı belirtilmiş olduğundan gözlem ile rapor çelişki yaratmaktadır. Yine dava konusu taşınmaz ile komşu 96 ve 146 sayılı mera parsellerine komşu taşınmazların tespit dayanağı vergi kayıtları 146 ve 96 mera parselleri yönünü mera okumamaktadır. Ayrıca dava konusu taşınmaza komşu taşınmazların tespit dayanak vergi kayıtlarının dava konusu taşınmaz yönünü, taşınmaz dayanak vergi kayıt maliki ve davalı olan ... ve arkadaşları murisi ..."yi okuduğu gibi, mahkemece taşınmaz başında yapılan keşifte beyanları ortak alınan mahalli bilirkişiler, dava konusu taşınmazın davalı ... mirasçıları ile davacılar ... ve aynı muristen gelen “...” adlı kişiler tarafından kullanıldığı beyan edilmişse de hangi bölümün, kim tarafından, ne zamandan itibaren, ne şekilde kullanıldığı, belirlenmemiştir. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için, taşınmazın bulunduğu yerde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu ve aynı yöntemle belirlenecek taraf tanıkları ve hayatta olan tespit bilirkişileri, fen bilirkişisi ve üç kişilik ziraatçi bilirkişi kurulu hazır olduğu halde yeniden keşif yapılmalı, sınırda bulunan mera parselinin ve taşınmazın öncesinin geleneksel biçimde kullanılan kadim mera olup olmadığı, çekişmeli taşınmaz ile komşu mera parselleri arasında ayırıcı nitelikte unsur bulunup bulunmadığı, taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, hangi bölümünün kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından, ne zamandan beri, ne suretle kullanıldığı, öncesinin mera olup olmadığı, zaman içinde taşınmazın sınırlarında mera yönünde genişleme olup olmadığı hususunda yerel bilirkişi ve tanıklardan maddi olaylara dayalı ayrıntılı ayrı ayrı bilgi alınmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanakları ve dayanakları ile denetlenmeli, yerel bilirkişi ve tanık sözlerinin tutanaktaki beyanlara aykırı düşmesi halinde tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenilerek beyanlar arasındaki çelişkiler, gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeli; ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulundan komşu mera parselleriyle karşılaştırılmalı biçimde çekişmeli taşınmazın toprak yapısı, eğimi, bitki deseni ve diğer yönlerden komşu mera parsellerinden nasıl ayrıldığını, doğal ya da yapay bir sınır bulunup bulunmadığını açıklayıp, tarımsal niteliklerini belirten, taşınmazların değişik yönlerden çekilmiş ve üzerlerine çekişmeli taşınmaz ve komşu taşınmazların (özellikle mera parselinin) işaretlendiği fotoğrafları ile desteklenmiş ayrıntılı rapor alınmalı, fen bilirkişisine keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli çekişmeli taşınmaz ile komşu mera parselinin konumlarını yan kesit krokisi ile, yine hangi bölümün kim tarafından kullanıldığını gösteren rapor ve harita düzenlettirilmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davacı ... ve arkadaşları vekili ile davalı ... ve arkadaşları vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, 14.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.