23. Hukuk Dairesi 2014/1259 E. , 2014/7010 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul 18. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 14/06/2012
NUMARASI : 2009/224-2012/322
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili kooperatifin site inşaatı yapımı için arsa malikleri İ. T., H. T. ve R. S. ile arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi imzaladığını, taşınmaz maliklerinden N. A. vefat ettiğini, N. A. ile sözleşme yapılamamasına rağmen inşaatın iyiniyetle yapıldığını, bina değerinin taşınmaz değerinden fazla olduğunu ileri sürerek, davalı adına kayıtlı taşınmaz hissesinin uygun tazminat karşılığında müvekkili kooperatife verilmesine, bu talebin reddi halinde bina değerinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş; 17.11.2009 havale tarihli dilekçesi ile taşınmaz üzerine inşa edilen sitede davalı N. A. A Blok 1 Nolu bağımsız bölümün devredildiğini, dairenin tapusunun halen N. A. adına kayıtlı olduğunu belirterek, davalıya ait olan taşınmazın öncelikle bedelsiz olarak müvekkili kooperatif adına tescilini, olmadığı takdirde diğer talepleri gibi karar verilmesini isteyerek davayı ıslah etmiştir.
Davalı N. A.Terekesi Tasfiye Memuru, dava konusu taşınmazın maliklerinden İ. T. H. T. ve R.Ş. ile sözleşme imzalanmış olduğunu, davacı yüklenici tarafından dava konusu taşınmazın bir kısım hissesinin N. A. ait olduğunu bile bile müteveffa ile sözleşme yapılmaksızın inşaat yapıldığını, davacının iyiniyetli olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; müteveffa N. A. dava konusu taşınmazın paydaşı olduğu, C blok 1 nolu bağımsız bölüm 734/26134 arsa paylı taşınmazda 456/26134, A blok Bodrum Kat 1 nolu konut vasıflı 215/26134 arsa paylı taşınmazda 158/26134 hissesi mevcut olup toplamda 614/26134 hissesinin olduğu, projelere göre dava konusu olan C/l bağımsız bölüm nolu yerde Sosyal Merkez, Açık ve Kapalı Havuzun yer aldığı, bu sosyal tesis, açık ve kapalı havuz inşaatının, N. A. arsa maliki ve aynı zamanda yüklenici sıfatıyla diğer hissedarlar ile yapmış olduğu sözleşmelerin karşılıklı olarak feshinden sonraki dönemde yapıldığı, dava konusu taşınmazın bulunduğu yer, hali hazır durumu, mevkii, büyüklüğü, merkezi yerlere mesafesi, ulaşım olanakları, alt ve üst yapısı, kamu ve bedeliye hizmetlerinden yararlanma derecesi, bölgeye olan talep ve çevre oluşumları, üzerinde bulunan tesislerin niteliği, büyüklüğü, bölümleri, yapımında kullanılan işçilik ve malzeme kalitesi, Bayındırlık ve İskân
Bakanlığı Yapı Yaklaşık Maliyetler Cetveline göre yapının girdiği A sınıfı A grubu yapı tarifesine girmiş olması gibi hususlar dikkate alınmak sureti ile taşınmazın arsa bedelinin 1.126.452,66 TL, toplam yapı bedelinin 977.754,00 TL olduğu, hisseye düşen yapı bedelinin 607.433,00 TL olarak hesaplandığı, TMK"nın 692. maddesine göre paylı mülkiyete tabi bir arazi üzerinde tüm paydaşların muvafakati halinde arsa üzerinde inşaata devamın söz konusu olduğu, ancak paydaşlardan N. A. veya mirasçılarının yerine geçen tereke idaresinin inşaata devam edilmesine onay verip vermediğinin tespit edilemediği, bu durumda paylı mülkiyete tabi arazide haksız inşaat yapılması durumunun söz konusu olduğu, TMK"nın 724. maddesine göre yapının değeri açık olarak arsanın değerinden fazla ise iyiniyetli tarafın uygun bir bedel karşılığında yapının ve arazinin tamamının veya yeterli bir kısmının mülkiyetinin malzeme sahibine verilmesini isteyebileceği, her ne kadar yapılan hesaplamalara göre yapının değerinin açıkça arsanın değerinden fazla olduğu görülse de dava konusu yerin sınırlarının belli olması ve tapu kayıtlarında yapılacak bir inceleme ile bu yer üzerinde N. A. paydaş olarak mülkiyet hakkına sahip olduğunun tespit edilebilmesi karşısında davacının iyiniyetli olmadığı, bu nedenle bedelsiz veya bedel karşılığı tapu iptali ve tescil taleplerinin yerinde olmadığı, davacı taraf terditli olarak bina değerinin verilmesini de talep etmişse de, dava konusu taşınmazın halen davacı tarafın zilyetliğinde bulunması nedeniyle taşınmazdaki kullanımlarının devam ettiği, bu aşamada şahsi hak niteliğindeki bedel taleplerinin de mümkün bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, taşınmazın çaplı olması nedeniyle davacı tarafın iyiniyetinden bahsedilemeyeceği gerekçesine dayalı olarak davacı tarafın diğer istemleri gibi bina değerinin verilmesi isteminin de reddine karar verilmesiyle yetinilmesi gerekirken, dava konusu taşınmazın davacının zilyedliğinde bulunduğu ve kullanımının devam ettiği, bu aşamada şahsi hak niteliğindeki bedel taleplerinin kabulünün mümkün olmadığı gerekçesine de dayanılması doğru olmamış ise de, sonucu itibariyle doğru olan kararın, HUMK"nın 438/son maddesi uyarınca gerekçesi kısmen değiştirilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün gerekçesi kısmen değiştirilerek ONANMASINA, alınması gereken harç peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 06.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.