(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2016/33143 E. , 2020/5925 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin davalı tarafça feshedildiğini belirterek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, kötüniyet tazminatı ve bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı ve hafta tatilinde ve ulusal bayram genel tatil günlerinde çalışıp çalışmadığı hususları taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir.
İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda ise işçinin ihtirazi kayıt ileri sürmesi beklenemeyeceğinden, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının her türlü delil ile ispatı mümkündür.
Aynı kurallar hafta tatili alacağı ve ulusal bayram genel tatil ücreti alacağının ispatı için de geçerlidir.
Somut olayda, davacı hafta sonları da dahil haftanın 6 günü 07.30-21.00 saatleri arasında çalıştığını, hafta sonu ve ulusal bayram genel tatil günlerinde de çalıştığını iddia ederek tanık deliline dayanmıştır. Mahkemece, davacı tanıklarının beyanlarına itibar edilerek fazla çalışma,hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil ücreti alacakları hüküm altına alınmıştır. Ne var ki, dinlenen davacı tanıklarının işverenle husumetlerinin bulunduğu anlaşılmakta olup, salt husumetli tanık beyanlarıyla söz konusu çalışmaların kanıtlandığının kabul edilerek hüküm tesis edilmesi hatalıdır. Dosya kapsamında, husumetli tanık beyanları haricinde, davacının fazla çalışmalarını ispatlamaya elverişli delil bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu hususlar nazara alınarak, davacının ispatlanamayan fazla çalışma,hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil ücreti alacağı taleplerinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi hatalıdır
3-Taraflar arasındaki bir diğer uyuşmazlık davacını hizmet süresine ilişkindir.
Somut olayda, ... kayıtlarının tetkikinde davacının 09.07.2012 tarihinde dava dışı ... ve Tic.Aş. nezdinde çalışmaya başladığı anlaşılmaktadır. Mahkemece davacının hizmet süresi 11.06.2010-18.09.2012 tarihleri arasında kabul edilmiş ve hesaplamalar bu süre üzerinden yapılmıştır. Davacının iş akdinin 09.07.2012 tarihinde sona erdiği kabul edilerek hesaplamaların bu tarih üzerinden yapılması gerekirken hatalı değerlendirme ile hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 08.06.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.