Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2017/7804 Esas 2017/14545 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/7804
Karar No: 2017/14545
Karar Tarihi: 23.11.2017

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2017/7804 Esas 2017/14545 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2017/7804 E.  ,  2017/14545 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
    Alacaklı tarafından, borçlu aleyhine bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan icra takibine karşı, borçlunun, takip dayanağı senet altındaki imzanın sahte olarak oluşturulduğunu ileri sürdüğü, borca da itiraz ederek anılan takibin durdurulması ve alacaklı aleyhine tazminata hükmolunması talebiyle süresi içerisinde icra mahkemesine başvurduğu; mahkemece, davanın reddine, borçlu aleyhine alacağın %20"si oranında icra inkar tazminatına ve alacağın %10"u oranında para cezasına hükmolunduğu görülmektedir.
    Mahkemece yaptırılan inceleme sonucunda ..., Sahtecilik ve Balistik uzmanı bilirkişi ... tarafından düzenlenen raporda, amaca yönelik sahte bir senet düzenlendiği, fakat imzanın borçlu ... elinden çıktığı bildirilmiştir. Borçlu tarafından 07.10.2015 havale tarihli dilekçe ile sunulan ve ... Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 2015/42866 soruşturma No"lu dosyasında aldırılan ve Adli Tıp Uzmanı Bilirkişi ... tarafından düzenlenen 26.08.2015 tarihli raporda ise; senet üzerindeki imzanın borçlu ...’e ait olmadığı bildirilmiştir.
    Bu durumda, bononun ön yüzünde keşideci bölümünde atılı bulunan imzanın, keşideci borçlu ...’e aidiyeti hususunda mevcut iki rapor arasında çelişki bulunduğu görülmektedir.
    HGK’nun 07.10.2009 tarih ve 2009/12-382-415 sayılı kararında da belirtildiği üzere; herhangi bir belgedeki imza ve yazının atfedildiği kişiye ait olup olmadığı hususunda yapılacak bilirkişi incelemesinin konunun uzmanınca ve yeterli teknik donanıma sahip bir laboratuvar ortamında, optik aletler ve o incelemenin gerektirdiği diğer cihazlar kullanılarak, grafolojik ve grafometrik yöntemlerle yapılması, bu alet ve yöntemlerle gerek incelemeye konu ve gerekse karşılaştırmaya esas belgelerdeki imza veya yazının, tersim, seyir, baskı derecesi, eğim, doğrultu gibi yönlerden taşıdığı özelliklerin tam ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenip karşılaştırılması, sonuçta, imza veya yazının atfedilen kişiye ait olup olmadığının, dayanakları gösterilmiş, tarafların, mahkemenin ve Yargıtay’ın denetimine elverişli bir raporla ortaya konulması, gerektiğinde karşılaştırılan imza veya yazının hangi nedenle farklı veya aynı kişinin eli ürünü olduklarının fotoğraf yada diğer uygun görüntü teknikleri ile de desteklenmesi şarttır.
    O halde mahkemece, anılan bilirkişi raporları arasında var olan çelişkinin giderilmesi için, yukarıda da ifade olunduğu şekilde, takibe dayanak yapılan bononun ön yüzünde bulunan keşideci imzasının borçlu ...’e ait olup olmadığı yönünden, yeniden farklı bir uzman bilirkişi kurulundan denetime elverişli rapor alınması ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
    SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.