MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Konut dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜM : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Sanığın 06.06.2013 tarihli eyleminde konut dokunulmazlığının ihlaline yönelik herhangi bir anlatıma yer verilmemesi karşısında, 07.06.2013 tarihinde sanığın müştekinin evinin kapısını tekmelemesinden sonra müştekinin korkarak kapıyı açması, sanıktan evinin önünden gitmesini istemesi ve kapıyı kapatması şeklindeki eylemleri sırasında sanığın, müştekinin ikametine girmeye yönelik herhangi bir eyleminden bahsedilmemesine karşın, sanık tarafından ne şekilde katılanın evine girmeye çalışıldığı, delillere dayalı olarak açıklanıp tartışılmadan, kanuna uygun olmayan gerekçeyle mahkumiyet kararı verilmesi,
2- TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun, uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması,
Kanuna aykırı, sanık ...’ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki isteme aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 05/10/2017 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.

(Karşı Oy)



KARŞI OY
06.06.2013 günü saat 20:00 sıralarında evinin yakınında bulunan bakkala borcunu ödemeye giden mağdurun yanına gelen sanık "o... seni sk" diye beyanda bulunmuş, bir müddet sonra evine dönen mağdurun evinin önüne saat 21:45 sıralarında gelen şüpheli "evi başınıza yıkacağım, aç kapıyı, a... sk, sizi sk o... sen aç kapıyı içeri girip bir şey diyeceğim, telefon numaramı kızına verdim konuşalım" diye tehdit ve hakaret içeren beyanlarda bulunmuş. Kapı zilini devamlı çaldırmış, kapı açılmayınca cama taş atmış, ihbar üzerine olay yerine gelen polislerce karakola götürülüp ifadesi alınıp serbest bırakılmış.
07.06.2013 günü saat 21:30 sıralarında mağdurun evinin önüne gelen sanık ikametin giriş kapısını aşırı şekilde tekmelemiş ve zile sürekli basmış, camdan dışarı bakan mağdur sanığı görünce, sanık "senden hoşlanıyorum çık dışarı o... evini başına yıkacağım seni bırakmayacağım, seni öldürürüm, benimle olacaksın, beni neden aramadın" diye tehdit ve hakaret içeren beyanlarda bulunmuştur mağdurun kapıyı açıp "komşulara rezil oldum seni tanımıyorum Allah"ını seviyorsun git burdan" demesi üzerine sanık bu kez "bileziklerin altın mı, evde para var mı" demesi üzerine mağdur kapıyı kapatıp polisi aramıştır. Olay yerine gelen görevliler sanığı polis merkezine götürmüşlerdir.
Şüpheli hakkında şikayetten vazgeçme nedeniyle hakaret ve kişi huzur sükununu bozma suçlarından Ek. K.Y.O. verilmiş ve 12/08/2013 gün ve 2013/437 sayılı iddianame ile sanık hakkında; Geceleyin Tehditle Konut Dokunulmazlığını İhlal etme suçundan kamu davası açılmış ve TCK 116/4, 35/2, 43/1. maddeleri uyarınca cezalandırılması talep edilmiştir.
Yargılama sonucu sanığın TCK 116/4, 35/2, 43/1. maddeleri uyarınca cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Karar sanık tarafından temyiz edilmiş.
Yargıtay Cumhuriyet Savcılığı 31.05.2015 gün ve 2014/166738 sayılı tebliğname ile hükmün onanmasını talep etmiştir.
Yargıtay 18. Ceza Dairesi oy çokluğu ile hükmün bozulmasına karar vermiştir.
Mağdur beyanı, bu beyanı doğrulayan tanık anlatımı ve tutanak içerikleri birlikte değerlendirildiğinde sanığın mağdurun ikametinin önüne geceleyin birden çok kez geldiği, tehdit içeren beyanlarda bulunarak konuta girmeye çalıştığı. 06/06/2013 günü saat 21:45 sıralarında mağdurun ihbarı üzerine olay yerine gelen polisler tarafından yakalanması nedeniyle eylemini tamamlayamadığı, yine 07/06/2013 günü saat 21:30 sıralarında mağdurun evinin kapısına dayandığını, kapıyı açması için tehdit içeren beyanlarda bulunduğu mağdurun kapıyı açıp "komşulara rezil oldum, seni tanımıyorum, Allah"ını seviyorsan git burdan" diyip kapıyı kapatıp polis çağırması ve gelen memurların sanığı olay yerinden yakalayıp götürmeleri nedeniyle ikinci kez eylemini tamamlayamadığı.
Olayın oluş şekli, niteliği, delil durumu ve mahkemenin hukuka uygun değerlendirme sonucu kurduğu hükmün maddi olgulara, delillere ve hukuka dayandığı doğru değerlendirildiği ve hükmün onanması gerektiği düşüncesi Yargıtay 18. Ceza Dairesinin bozma kararına katılmıyorum.