10. Hukuk Dairesi 2015/21672 E. , 2017/7636 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, rücûan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı Kurum, 28.10.2009 tarihinde geçirdiği iş kazası sonucu sürekli iş göremez olan sigortalıya bağlanan gelir ve yapılan ödeme ve masraflardan oluşan Kurum zararının davalılardan tahsilini talep etmiş olup, davanın yasal dayanağı olay tarihinde yürürlükte bulunan ve 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu"dur.
Kusur raporlarının, 5510 sayılı Yasa"nın 21., 4857 sayılı Yasa"nın 77. ve İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü"nün 2 vd. maddelerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. 4857 sayılı Yasa"nın 77. maddesi; “İşverenler işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almak, araç ve gereçleri noksansız bulundurmak, işçiler de iş sağlığı ve güvenliği konusunda alınan her türlü önleme uymakla yükümlüdürler. İşverenler, işyerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği önlemlerine uyulup uyulmadığını denetlemek, işçileri karşı karşıya bulundukları mesleki riskler, alınması gerekli tedbirler, yasal hak ve sorumlulukları konusunda bilgilendirmek ve gerekli iş sağlığı ve güvenliği eğitimini vermek zorundadırlar...” düzenlemesini içermektedir. Anılan düzenleme, işçiyi gözetim ödevi ve insan yaşamının üstün değer olarak korunması gereğinden hareketle; salt mevzuatta öngörülen önlemlerle yetinilmeyip, bilimsel ve teknolojik gelişimin ulaştığı aşama uyarınca alınması gereken önlemlerin de işveren tarafından alınmasını zorunlu kılmaktadır. İş kazasının oluşumuna etken kusur oranlarının saptanmasına yönelik incelemede; ihlal edilen mevzuat hükümleri, zararlı sonuçların önlenmesi için koşulların taraflara yüklediği özen ve dikkat yükümüne aykırı davranışın doğurduğu sonuçlar, ayrıntılı olarak irdelenip, kusur aidiyet ve oranları gerekçeleriyle ortaya konulmalıdır.
Yargılama ve inceleme konusu dosyada; Prysmian fabrikasına mal yüklemeye giden ... A.Ş işçisi sigortalının, çalışanların yemekhanede olduğu sırada, merak saikiyle çivi tabancasının ucunu beton zemine tutup tetiğe basması ile tabancadan fırlayan çivinin beton zeminden sekmesi ve sigortalının gözüne isabet etmesi sonucu meydana gelen olayda mahkemece esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davalı işveren ... Lojistik Depolama Gümrükleme ve Uluslarası Nakliyat A.Ş % 30, davalı Prysmian Kablo ve Sistemleri A.Ş. %20 ve kazalı işçi %50 kusurlu kabul edilmiş ise de, 1968 doğumlu sigortalının tır şoförü olarak gittiği fabrikada kendi işi ve görevi ile ilgisi bulunmayan, tamamen merak saikiyle hareket ederek kazaya sebebiyet verdiği ve bu hali ile baskın kusurlu olduğu, ayrıca iş güvenliği ve sağlığı konusunda işçiye eğitim veren ve kazada denetim imkanı bulunmayan işveren ... Lojistik Depolama Gümrükleme ve Uluslarası Nakliyat A.Ş’ye raporda kusur izafe eden ve dayanak yapılan hususların yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Yukarıda belirtilen hususlar ve ilkeler çerçevesinde olayın gerçekleştiği iş kolunda iş güvenliği bakımından uzman kişilerden oluşan bilirkişi heyetinden iş güvenliği mevzuatına uygun olarak düzenlenmiş, davada kusurlu olan tarafların kusur oran ve durumlarını soyut ifadelere dayanmaksızın net şekilde ortaya koyan, oluşa uygun bir kusur raporu alınarak ilgililerin kusur oran ve aidiyetlerinin yeniden, gerçeğe uygun şekilde belirlenerek elde edilecek sonucu göre karar verilmelidir.
Mahkemece; yukarıda açıklanan maddi ve hukuki ilkeler uyarınca karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usûl ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, tüm taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine 07.11.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.