15. Ceza Dairesi 2018/4189 E. , 2018/5606 K.
"İçtihat Metni"
Dolandırıcılık suçundan şüpheliler ..., ..., ... ve ... haklarında yapılan soruşturma evresi sonunda İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 02.10.2017 tarih ve 2017/78815-83405 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik müşteki vekili tarafından yapılan itirazın reddine ilişkin mercii İstanbul Anadolu 4. Sulh Ceza Hâkimliğinin 10.11.2017 tarih ve 2017/6056 değişik iş sayılı kararı aleyhine yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 30.05.2018 gün ve 94660652-105-34-60-2018 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 06.06.2018 gün ve 2018/48780 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet Savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı kanunun 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan kanunun 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında,
Somut olayda, müşteki vekili aracılığı ile vermiş olduğu şikayet dilekçesinde özetle, şüphelilerden ..."in kendisini Marka Yapı Ürünleri İnşaat İç ve Dış Tic. Ltd. Şti"nin yetkilisi olarak tanıttığını, kentsel dönüşüme girecek olan "Kadıköy İlçesi, ... Ada, 106 Pafta, 161 Parsel" deki apartman malikleri ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını beyan ederek bu projeden daire alınması teklifinde bulunması üzerine şüpheli ile düzenleme şeklinde satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi tanzim edildiğini, sözleşmeye istinaden belli aralıklarla ... Yapı"nın hesabına toplamda 600.000,00 Türk Lirası ödeme yapıldığını, inşaatın tamamlanmasına rağmen ihtilaf konusu dairenin devredilmemesi üzerine şüpheliler tarafından toplamda 850.000,00 TL tutarında 3 ayrı senet verildiğini, şüphelilerin kısa bir süre sonra ortadan kaybolduklarını, şirketin asıl yetkilisi olan şüpheli ..."in 22.08.2016 tarihli genel kurul kararı ile tüm hisselerini şüpheli ..."e devrettiğini, bu hali ile şüphelilerin eylem ve fikir birliği içerisinde hareket ederek dolandırıcılık suçunu işlediklerinden bahisle şikayette bulunulması üzerine, müşteki ile şüpheliler arasındaki ihtilafın gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı hukuki ihtilaf mahiyetinde kaldığından bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, benzer mahiyetteki eylemler nedeniyle şüpheli ... hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 29.09.2016 tarihli ve şüpheliler ..., ... ve ... haklarında ise İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 30.01.2017 tarihli iddianameleri ile nitelikli dolandırıcılık suçundan kamu davalarının açıldığının anlaşılması karşısında, şüphelilerin başka kişilere karşı aynı yöntemi izleyerek dolandırıcılık yaptıkları iddiasıyla açılmış soruşturma dosyalarının bulunup bulunmadığının ve ihtilafa konu taşınmazın başka bir şahsa satılıp satılmadığının araştırılması, ...Yapı Ürünleri İnşaat İç ve Dış Tic. Ltd. Şti"nin suç tarihi ve sonrasındaki yetkililerin tespiti edilmesi, şüphelilerin temini ile ifadelerinin alınması suretiyle, toplanacak deliller ve yapılacak inceleme sonucuna göre şüphelilerin hukuki durumlarının tayin ve takdir edilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, İstanbul Anadolu 4. Sulh Ceza Hâkimliğinin 10.11.2017 tarih ve 2017/6056 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca müteakip işlemlerin mahallinde merciince yerine getirilmesine, 17.09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.