21. Hukuk Dairesi 2020/481 E. , 2020/2693 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesi
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
A) Davacı İstemi;
Davacı dava ve ıslah dilekçesi ile toplamda 35.939,42 TL maddi, 90.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Cevabı;
Davalı taraf davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
C) İlk Derece Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı:Davacının 12/08/2010 tarihinde geçirdiği iş kazası sonucunda % 7,3 oranında sürekli iş göremezliğe uğradığı, hükme esas alınan 18/02/2013 tarihli kusur raporunda davalı işveren şirketin %80 oranında, davalı şirketin işçisi dava dışı Serhat Hotlu % 10 oranında, kazalı işçinin % 10 oranında kusurlu olduğunun bildirildiği, hesap bilirkişisi tarafından düzenlenen 26/10/2017 tarihli bilirkişi raporunda, tarafların kusur oranı, maluliyet oranı, kurum tarafından yapılan ödemeler ve dosya kapsamı nazara alınarak davacı kazalının 39.08,28 TL maddi zararının olduğunun tespit edilerek mahkemece -taleple bağlı olarak- davanın kabulüne, maddi tazminat talebi açısından fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasına ve manevi tazminat talebi açısından ise takdiren 50.000,00 TL manevi tazminat takdir edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulune karar verilmiştir.
D) Bölge Adliye Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı:
Kazanın meydana geldiği tarih ve %7,3 işgöremezlik oranı da dikkate alındığında takdir olunan manevi tazminat miktarının dosya kapsamına göre fahiş olduğu anlaşılmakla, davalı vekilinin sair istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı, manevi tazminata yönelik istinaf sebebinin ise yerinde olduğu, anlaşılmakla, HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, 35.939,42-TL maddi tazminatın, 10.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 12/08/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalıdan alınarak davacıya verilmesine, maddi tazminat açısından fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasına karar verilmiştir.
E) Temyiz Nedenleri:
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacının yara izinin yüzünde olduğunu bu nedenle hükmedilen manevi tazminatın az olduğunu, ayrıca manevi tazminat davalarında karşı vekalet ücretinin asıl vekalet ücretini geçemeyeceğini beyanla kararın bozulmasını talep etmiştir.
F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe;
Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenler ile temyiz kapsam ve nedenlerine göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.Dava 12/08/2010 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu % 7,3 oranında sürekli iş göremezliğe uğrayan davacının maddi ve manevi zararlarının karşılanması istemine ilişkindir.Bölge Adliye Mahkemesince, maddi tazminat isteminin kabulü, manevi tazminat isteminin ise kısmen kabulü ile, 35.939,42-TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine madd, tazminat açısından fazlaya ilişkin talebin saklı tutulmasına karar verilmiştir.Dosya kapsamından 26/09/2019 tarihli kararda sair yönlerinde bir hata bulunmamakla birlikte, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10. Maddesinde, manevi tazminat davalarında avukatlık ücretinin, hüküm altına alınan miktar üzerinden nispi olarak hesaplanacağı, davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına hükmedilecek nispi vekalet ücretinin, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemeyeceği düzenlenmiştir.Somut olayda; davalı vekili lehine manevi tazminatın reddedilen kısmı üzerinden nispi vekalet ücretine hükmedildiği ancak bu ücretin davacı vekili yararına hükmedilen nispi vekalet ücretini geçtiği anlaşılmış olup, bu durum bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HMK"nun 370/2. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı düzeltilerek onanmalıdır.SONUÇ : Yukarıda yapılan açıklama gereğince: Hükmün vekalet ücretlerinin tespitine ilişkin B. fıkrasının 8. bendinin çıkartılarak yerine: Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden, manevi tazminat talebi açısından, red edilen kısma göre yürürlükte bulunan A.A.Ü.T tarifesinin 10. Maddesinin 1, 2 ve 4. Fıkraları gereğince hesap edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ” hükmünün karara yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 23/06/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.