8. Hukuk Dairesi 2018/7097 E. , 2020/7586 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Ecrimisil
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup, hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili; müvekkili idarenin dava konusu ... ili ... ilçesi ... Mah. 2 ada 1 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, davalının söz konusu taşınmazı üzerine konteyner koymak suretiyle ofis ve peyzaj malzemesi satış yeri olarak kullanarak haksız işgal ettiğini, davacı idarenin davalıya işgal tazminatını ödemesi için tebligat gönderdiğini ancak davalı tarafından ödemenin yapılmadığını belirterek, işgal tarihi olan 01.01.2009’dan 30.06.2014 tarihine kadar toplam 16.770,00 TL haksız işgal tazminatının faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; müvekkilinin ecrimisil istenen tarihler arasında işgal eden vasfı ile taşınmazı kullanmasının söz konusu olmadığını, açılan davanın haksız ve yersiz olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacı tarafından kendi idari görevlilerinin düzenlediği rapor dışında taşınmazın davalı tarafından kullanıldığı yönünde ispat yükümlülüğü gereğince somut herhangi bir delilin sunulamadığı, dava konusu yapılan taşınmazın esasında dava dışı üçüncü şahıslara ait öncesindeki gecekonduların yıkılması suretiyle oluşan sahalar olduğu ve birçok şahıs tarafından kullanıldığı gerçeği birlikte değerlendirildiğinde, sadece ihtarnamenin keşide edilmesinin taşınmazın davalı tarafından kullanılması sonucunu doğurmayacağı, dava tarihi ve ecrimisil talep edilen yaklaşık 5 yıllık süreç açısından davalının taşınmazı kullandığına yönelik herhangi bir tespitin yapılmadığı, kullanım açısından herhangi bir tanık deliline dayanılmadığı, davacı idarenin görevlilerince düzenlenen rapor ve tutanakta da davalının taşınmazı kullandığı yönünde somut delil bulunmadığından toplanan delillerden davacının taşınmazını davalının kullandığı yönündeki iddiasını kanıtlayamadığı, 02.03.2015 tarihli bilirkişi rapor ve krokisinde keşif tarihi itibariyle dava konusu taşınmazda davalıya ait herhangi bir konteynerin bulunmadığı ve davalı tarafından herhangi bir kullanımın olmadığının anlaşıldığı belirtilerek, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, ecrimisil istemine ilişkindir.
Mahkemece yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki; dosya içerisinde bulunan davacı idare tarafından tanzim edilen dava konusu yerin kullanım durumuyla ilgili tespit raporunun imzalayıcılarının da belli olduğu daha okunaklı olanının dosyaya getirtilmesi, yine davacı tarafından, davalının işgal ettiği iddia olunan adrese muhatabın davalı ...’in olduğu dava öncesi tarihli tebligat çıkarıldığı, 29.01.2014 tarihinde muhatabın o anda toplantıda olması nedeniyle yerine adreste hazır bulunan birlikte sürekli çalışanı ...’ya tebliğin gerçekleştiğinin göz önünde bulundurulması, ayrıca davacı vekilince dosyaya sunulan bir firmaya ait internet adreslerine ilişkin dökümanlarda firmanın ... ofisi adres bilgilerinde davacının, işgal edildiğini iddia ettiği adresin yer aldığı, yine bu adres bilgilerinin altında cep telefonu ve sabit telefon numaralarının bulunduğu, bu nedenle belirtilen internet adreslerinin ve bu sitelerde yer alan cep ve sabit telefon numaralarının kime ait olduğunun tespit edilerek davalının kullanım durumu hakkında bir değerlendirme yapılıp karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 25.11.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.