Abaküs Yazılım
6. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/2377
Karar No: 2020/4962
Karar Tarihi: 15.12.2020

Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2018/2377 Esas 2020/4962 Karar Sayılı İlamı

6. Ceza Dairesi         2018/2377 E.  ,  2020/4962 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
    Sanıklar ..., ..., ... hakkında yağmanın daha az cezai gerektiren hali olan 5237 sayılı TCK"nin 150/1. maddesinde düzenlenen hukuki alacağı tahsil amacıyla tehdit; sanıklar ..., ... hakkında yaralama suçundan kurulan mahkumiyet kararlarına karşı o yer Cumhuriyet Savcısı ve katılan ... vekilinin aleyhe; sanıklar ..., ..., ... hakkında şantaj suçundan kurulan beraat kararına karşı katılan ... vekilinin aleyhe; sanıklar ..., ..., ... savunmanının ise sanıklar hakkında kurulan mahkumiyet kararları lehine temyiz isteminde bulundukları anlaşılmakla yapılan incelemede;
    I- Sanıklar ..., ..., ... hakkında şantaj suçundan kurulan beraat; kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan mahkumiyet kararına yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde;
    Sanık ... hakkında, İstanbul Anadolu 35. Sulh Ceza Mahkemesinin 21.05.2013 gün, 2013/749 esas ve 2013/377 karar sayılı kararla verilen “Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına” ilişkin karar için 5271 sayılı CMK"nin 231/11. maddesi uyarınca mahkemesine yerinde ihbarda bulunulması olanaklı kabul edilmiştir.
    Sanıklar ..., ..., ... hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan mahkumiyet kararında; 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinin uygulaması yönünden, 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak
    aynı tarihte yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 10. maddesinin infaz aşamasında gözetilmesi ve sanık ... hakkında, İstanbul Anadolu 35. Sulh Ceza Mahkemesinin 21.05.2013 gün, 2013/749 esas ve 2013/377 karar sayılı kararla verilen
    “Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına” ilişkin karar için 5271 sayılı CMK"nin 231/11. maddesi uyarınca mahkemesine yerinde ihbarda bulunulması olanaklı kabul edilmiştir.
    Sanık ... hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan mahkumiyet kararında, sanığın adli sicil kayıtlarında yer alan, İstanbul Anadolu 36. Asliye Ceza Mahkemesinin 17.09.2015 gün, 2015/245 Esas ve 2015/395 Karar sayılı kararına konu mahkumiyet hükmü esas alınarak hakkında 5237 sayılı TCK’nin 58/6-7. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz sisteminin ve denetimli serbestlik tedbirinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre, katılan ... vekili ve sanıklar ..., ..., ... müdafiilerinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, eleştiri dışında usul ve yasaya uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
    II- Sanıklar ..., ..., ... hakkında yağmanın daha az cezai gerektiren hali olan 5237 sayılı TCK.nın 150/1. maddesinde düzenlenen hukuki alacağı tahsil amacıyla tehdit; sanıklar ..., ... hakkında yaralama suçundan kurulan mahkumiyet kararlarının temyiz incelemesine gelince;
    Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1-Sanık ... Taşkıran’ ın 2015 yılı içerisinde Garanti Bankası Dudullu Şubesinden 12.000 TL’lik kredi çekip katılan ...’e borç olarak verdiğini, katılan ...’in de söz konusu parayı aldığını ancak suç tarihi olan 10.11.2015 tarihine kadar borcun bir kısmını ödediğini geriye 5200 TL borç kaldığını, kalan bu miktarı olay günü sanıklara iade ettiği halde, fazladan cebinde bulunan 900 TL parasını da aldıklarını iddia etmesi karşısında;
    Öncelikle sanık ... Taşkıran’ın 2015 yılı içerisinde Garanti Bankası Dudullu Şubesinden alınan banka kredisinin miktarı, geri ödeme faizi, vadesi, kim tarafından ne miktarlarda ödeme yapıldığı, suç tarihi olan 10.11.2015 tarihi itibariyle kalan borç miktarı saptanıp, belirlenen meblağ ile olay sırasında katılanın sanıklara verdiği nakit paranın toplam miktarı oranlandığında arada açık bir nispetsizlik olup olmadığı duraksamaya yer bırakmayacak şekilde belirlendikten sonra, sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği düşünülmeden, eksik soruşturma ile yetinilerek yerinde yeterli olmayan gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi,
    2- Uygulamaya ve kabule göre de;
    a- Kuru sıkı tabancanın korkutuculuk özelliğinden dolayı sanıkların eyleminin birden fazla kişi tarafından birlikte silahla işlendiğinin kabulü gerektiğinden, sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK"nin 106/2. madde ve fıkrasının (c) bendinin yanı sıra (a) bendinin de uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
    b- Sanıklar ..., ... hakkında yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmünde, eyleminin hukuki alacağın tahsili amacıyla yaralama suçu kapsamında kaldığı belirtilmesine rağmen, hüküm kısmında TCK"nin 150/1. maddesinin gösterilmemesi,
    c- Sanık ...’ın mağdurun yüzüne kuru sıkı tabancanın kabza kısmı ile vurduğunun anlaşılıp kabul edilmesi karşısında, sanıklar ... ve ... hakkında yaralama suçundan kurulan hükümde TCK"nin 86/3-e maddesi uyarınca artırım yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
    d- Sanık ...’ ın adli sicil kayıtlarında yer alan, İstanbul Anadolu 36. Asliye Ceza Mahkemesinin 17.09.2015 gün, 2015/245 Esas ve 2015/395 Karar sayılı kararına konu mahkumiyet hükmü esas alınarak hakkında 5237 sayılı TCK’nin 58/6-7. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz sisteminin ve denetimli serbestlik tedbirinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
    e- 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanması yönünden 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanan 10. maddesi ile yapılan değişikliğin karar yerinde yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısı, katılan ... vekilinin ve sanıklar ..., ..., ... müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye kısmen aykırı olarak BOZULMASINA, 15.12.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi