11. Hukuk Dairesi 2015/11088 E. , 2016/5885 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 14/07/2015 tarih ve 2014/96-2015/133 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı adına tescilli ... sayılı "..." ibareli markanın Türkiye"de kullanılmadığını, müvekkilinin tanınmış "..." markaları ile benzerliğinden dolayı ve 556 sayılı KHK"nın 8/4. maddesi uyarınca davacı şirketin hukuki yararının bulunduğunu ileri sürerek anılan markanın hükümsüzlüğünü ve markalar sicilinden terkinini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının hukuki menfaatinin bulunmadığını, Paris Anlaşması"nın tarafı olan bir ülkede tescilli tanınmış markanın Türkiye"ye hiç getirilmemesi halinde dahi himaye göreceğini, bu bağlamda müvekkilinin dava konusu markasının tanınmışlık vasfını taşıdığını, müvekkilinin anılan markayı 01.10.2013 tarihinde dava dışı firmaya lisans vermek suretiyle kullandığını, ... alan adlı web sitesinin yayına girdiğini, davanın müvekkilini saf dışı bırakmak amacıyla ve kötüniyetle açıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, her ne kadar davalı taraf markayı kullandığını savunmakta ise de, iddia olunan kullanımın, davaya konu 2004/36125 no"lu markaya ilişkin değil bu markadaki şekil unsurlarını içermeyen "..." biçimindeki sözcük öbesine dair olduğu, kullanımın şekil unsurunu kapsamadığı, 556 sayılı KHK"nin 14. maddesine uygun bir kullanımdan söz edilebilmesi için markanın ayırdedici karakterinin değiştirilmeksizin kullanılmasının icap ettiği, markanın başka ülkelerde de tescilli olmasının sonucu etkilemediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, kararın hüküm fıkrasındaki dava konusu markanın hükümsüzlüğüne dair ibarenin 556 sayılı KHK"nin 14. maddesi uyarınca iptal kararı olarak anlaşılacak olmasına göre davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 01,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 30/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.