16. Hukuk Dairesi 2016/514 E. , 2016/6566 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sırasında ... (...) Mahallesi çalışma alanında bulunan 3501 ada 22 parsel sayılı 472 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı, davaya ve temyize konu (B) harfi ile gösterilen 129.00 metrekarelik bölümünün kullanımsız olduğu şerhi yazılarak arsa vasfıyla adına tespit edilmiştir. Davacı ..., dava konusu yerin babası tarafından satın alınarak kendisine hibe edilen yer olduğu ve kendi kullanımında bulunduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Yargılama sırasında ..., (B) ile gösterilen bölümün 2000 tarihinden beri kendi kullanımında bulunduğu iddiasına dayanarak davaya katılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda ..."ın davasının kabulüne, müdahil davacı ..."nun sübut bulmayan davasının reddine; çekişmeli 3501 ada 22 parsel sayılı taşınmazın tutanak ve krokisinde (B) harfi ile işaretli bölümüne ilişkin beyanlar hanesinde yazılı kullanımsız ibaresinin iptal edilerek bu bölümün davacı ... kullanımında olduğu şerhinin yazılmasına; dava konusu edilmeyen (A) ve (C) harfi ile işaretli kısımlar yönünden muhdesat ve zilliyetlik şerhlerinin aynen korunarak, çekişmeli taşınmazın arsa vasfıyla adına tapuya tesciline, tapu kaydının beyanlar hanesine taşınmazın 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkartıldığı şerhinin yazılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı vekili ve asli müdahil vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece dava konusu bölümün davacı ..."in 2011 yılında vefat eden babası ... tarafından 1973 yılında zilliyetliği devralınmak suretiyle içerisine subasmanı attırdığı, mahallenin su ihtiyacının karşılanması maksatlı su deposunun bu bölüme bırakılarak bir süre bu şekilde kullanıldığı, evlere suların bağlanması ile deponun kaldırıldığı, öğretmen olarak ve ... dışında çalıştığı anlaşılan davacı adına kardeşleri tarafından ev inşaasına başlanmak istendiğinde ... ve müdahil davacının şikayetleri üzerine devam edemedikleri, yakın evlerde oturdukları anlaşılan davacı tanıklarınca da davalı bölümün davacı olan "...” olarak bilinen davacı ..."a ait olduklarını bilip, kabul ettiklerinin anlaşıldığı, bu haliyle davalı kısmın davacı ..."in zilliyetliğinde olup, kullanımsız olarak hatalı tespit gördüğü gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına ve yasal düzenlemelere uygun düşmemektedir. 5831 sayılı Yasa ile 3402 sayılı Yasaya eklenen Ek-4. maddesinde; bu madde gereğince, adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerle ilgili kadastro tespiti sırasında, fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhtesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle adına tescil edileceği düzenlenmiş olup, mahallinde yapılan keşif sonucunda düzenlenen 03.05.2015 tarihli zirai bilirkişi raporu ve bu raporda yer alan fotoğraflar birlikte değerlendirildiğinde taşınmazın yabancı ot ve çalılarla kaplı, üzerinde muhdesat bulunmayan, kayalık taşlık oranı yüksek olan bir arazi olduğu raporda açıkça belirlendiğine, bu belirlemenin taşınmazda bulunan fotoğraflarla da uyumlu olduğu anlaşıldığına ve dolayısıyla tespit tarihi itibariyle de fiili bir kullanım bulunmadığına göre davanın reddi gerekirken kabulü isabetsiz olup, davalı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde olup hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden asli müdahile iadesine,
13.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.