23. Hukuk Dairesi 2014/3657 E. , 2014/6991 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 06/09/2013
NUMARASI : 2009/72-2013/277
Taraflar arasındaki asıl ve birleşen itirazın iptali ve istirdat davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl davada davacı ile birleşen davada davacı vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Asıl davada davacı vekili, kooperatif alacakları ve işlemiş faizlerinin tahsiline yönelik yapılan icra takibine haksız olarak itiraz edilmesi sonucu takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takip konusu alacağın %40"ından aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı vekili, müvekkilinin peşin ödemeli olarak kooperatif üyesi olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Birleşen davada davacı vekili, müvekkilinin peşin ödemeli olarak kooperatife üye olmasına rağmen müvekkilinden haksız olarak 10.930,00 TL tahsil edildiğini ve konutun müvekkiline geç teslim edildiğini ileri sürerek, haksız olarak tahsil edilen tutarın iadesini ve geç teslimat nedeniyle uğranılan 1.440,00 TL zararın tahsilini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili, peşin ödemeli ortakların da genel kurulca alınan kararlara uymakla yükümlü olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; asıl dava yönünden, davacı yapı kooperatifi tarafından yapılan inşaatların kaçak oldukları ve bu yapılar hakkında infaz aşamasında olan yıkım kararının bulunduğu, amacı üyelerini konut edindirmek olan kooperatifin bu amacının yıkım kararına göre ifasının imkansız olduğu, dolayısıyla inşaat finansmanı için aidat ya da başka isim altında ortaklara maddi yükümlülük yüklenmesinin yasa, anasözleşme ve hakkaniyet ilkelerine aykırı olduğu, birleşen dava yönünden ise, davacının hata ile borcu ödediğine ilişkin bir iddiası bulunmadığından 808 sayılı BK"nın 62. maddesi hükmüne göre davacının kendi rızası ile ödediği borcun istirdatını talep edemeyeceği ve yapılan konutlar hakkında yıkım kararı bulunduğundan hukuken geçerli bir teslimden söz edilemeyeceğinden gecikme tazminatına ilişkin talebin de haksız olduğu gerekçesiyle, her iki davanın da reddine karar verilmiştir.
Kararı, asıl davada davacı kooperatif vekili ile birleşen davada davacı vekili temyiz etmiştir.
1- Asıl dava yönünden davacı kooperatif vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl davada davacı kooperatif vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Sincan Asliye Ticaret Mahkemesi"nin birleşen 2009/124 esas, 2009/163 karar sayılı dosyasında davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
a-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, birleşen davada davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
b-Birleşen dosyadaki istek kalemlerinden birisi kooperatife rıza dışı ödendiği ileri sürülen bedellerin istirdatı istemine ilişkin olup, davacının peşin ödemeli ortak olduğu taraflar arasında uyuşmazlık konusu değildir. Peşin ödemeli üyeden kural olarak üyelik aidatı istenemez ise de, kooperatif amacına ulaşıncaya kadar yapılan genel yönetim ve alt yapı giderlerinden sorumluluğu devam eder. Bu itibarla, birleşen davadaki bu istek kalemine ilişkin hususlar hakkında inceleme yapılarak kaçak inşaat imaline ilişkin masraflar hariç olmak üzere davacı ortağın açıklanan gider kalemleri yönünden varsa sorumlu olduğu miktarın saptanarak, zorunlu olmadığı halde ödenen bedellerin tespiti halinde ortak ve kooperatif arasındaki hukuki ilişkiye dayalı alacağa ilişkin bir karar verilmesi gerekirken, irade fesadı hükümlerinden hareket ile eksik incelemeye dayalı istirdat talebi yönünden ret kararı verilmesi doğru olmamış, hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl davada davacı kooperatif vekilinin vekilinin tüm itirazlarının reddine, (2/a) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, birleşen davada davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2/b) numaraları bentte açıklanan nedenlerle birleşen davada davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, asıl davada davacı kooperatiften alınması gereken harç peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, birleşen davada davacının yatırdığı peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.