Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/266
Karar No: 2016/6561
Karar Tarihi: 13.06.2016

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/266 Esas 2016/6561 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2016/266 E.  ,  2016/6561 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : KADASTRO

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro Kanunu"nun Geçici 8. maddesi uyarınca yapılan kadastro çalışmaları sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan 2856 parsel sayılı 23.581,30 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının edinme sebebinde 1979 yılından beri davacı ..."ın tarla olarak kullanımında olduğu ve tutanağın beyanlar hanesine taşınmazda bulunan zeytin ağaçlarının da adı geçene ait olduğuna dair, 2855 parsel sayılı 12.732,99 metrekare yüzölçümlü taşınmaz şerh verilerek, kadastro tutanağının edinme sebebinde 1980 yılından beri dava dışı ..."ın tarla olarak kullanımında bulunduğu belirtilerek ve tutanağın beyanlar hanesine taşınmazda bulunan zeytin ağaçlarının adı geçene ait olduğuna dair şerh verilerek tarla vasfıyla ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Dava ve temyize konu 239 parsel sayılı taşınmaz ise yörede 1979 tarihinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında 119.738,00 metrekare yüzölçümlü olarak ve devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu belirtilerek çamlık vasfıyla 20.09.1979 tarihinde ... adına tapuya tescil edilmiştir. Davacı, imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak 2856 parsel sayılı taşınmaza yönelik dava açmış; yargılama sırasında 2855 parsel ve 239 parselin de dava konusu olduğunu beyan etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacının 2856 parsele yönelik açmış olduğu davanın kabulüne, davalı adına olan tapusunun iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, davacının ... Köyü 2855 nolu parselin (A) harfi ile gösterilen kısmın ve 239 parselin (B) harfi ile gösterilen kısımlara yönelik davasının reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından 2855 parsel (A) ve 239 parselde (B) ile gösterilen bölümler ile vekalet ücretine yönelik olarak; davalı vekili tarafından ise 2856 parsel sayılı taşınmaza yönelik olarak temyiz edilmiştir.
    Dava konusu 2856 parsel sayılı taşınmaz yönünden, içerisinde 30-35 yılllık zeytin ağaçlarının bulunduğu, daha önce tarla vasfındaki bu taşınmazın davacının murisi tarafından kullanıldığı, davacı tarafında da emek sarf edilerek bakımlı zeytinlik arazisi haline getirildiği ve ihya tarihinden dava tarihine kadar Kadastro Kanunu"nun 17. maddesinde aranan 20 yıllık zamanaşımı süresinin davacının lehine gerçekleştiği gerekçe gösterilerek hüküm kurulmuş ise de yapılan inceleme, uygulama ve araştırma hüküm kurmaya elverişli değildir. Dava konusu taşınmazın kadastro tespiti 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun Geçici 8. maddesi gereğince yapılmış olmakla birlikte 1979 yılında 766 sayılı Yasa uyarınca yapılan tesis kadastrosu çalışmalarında taşlık-çalılık olarak tespit harici bırakıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, davanın niteliği gereği böyle bir yerin imar-ihyasının ne zaman yapılmaya başlanıp ne zaman tamamlandığı, tarımsal amaçlı zilyetliğin ne zaman başladığı hususlarında hava fotoğrafları üzerinde de inceleme yapılması gerekirken bu hususta bir araştırma yapılmamıştır. Bu tür eksik ve yetersiz araştırmaya dayanılarak karar verilemez. Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için öncelikle; kadastro tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesi evreye ilişkin farklı tarihlere ait en az 3 hava fotoğrafı, bu hava fotoğrafları kullanılarak üretilmiş memleket haritaları ile temin edilebilen en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları istenilerek dosya arasına konulmalıdır. Bundan sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişinin katılımı ile yeniden keşif yapılmalıdır. Taşınmazın başında yapılacak keşif sırasında yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından, çekişmeli taşınmazın öncesinin ne olduğu, kim tarafından, hangi tarihten beri ve ne şekilde kullanıldığı, taşınmaz üzerinde bulunan zeytin ağaçlarının hangi tarihte dikildiği gibi hususlar tek tek ve olaylara dayalı olarak sorulup saptanmalı, yerel bilirkişi ve tanıkların sözleri arasında doğabilecek çelişkiler, gerektiğinde yüzleştirme yapılarak yöntemince giderilmeli, teknik bilirkişiye yerel bilirkişi ve tanıkların gösterdiği sınırlar haritasında işaret ettirilmeli, komşu taşınmazlarla mukayeseli mahkeme gözlemi tutanağa geçirilmeli, taşınmazın tüm yönlerinden gösterir fotoğrafları çektirilmeli, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiye hava ve uydu fotoğrafları üzerinden bilimsel yöntemlerle (hava fotoğrafı ve memleket haritası ile kadastro paftası ölçeği harita çizim programları aracılığıyla eşitlenerek çekişmeli taşınmazın konumunun çevre parsellerle birlikte harita üzerinde gösterilmesi, hava fotoğrafları ile kadastro paftası çakıştırılıp stereoskop aletiyle) inceleme yaptırılarak; çekişme konusu taşınmazın imar-ihyasına en erken ne zaman başlanıldığının ve ne zaman tamamlandığının, arazinin ekonomik amacına uygun olarak zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılmalı, bilirkişi ve tanık sözleri bilimsel esaslara göre düzenlenmiş teknik raporlarla denetlenmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönün gözardı edilmesi isabetsiz olup, ...nin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerindedir.
    Öte yandan davacı, dava dilekçesinde ilk tesis kadastro çalışmaları sırasında taşlık-çalılık niteliğiyle tescil harici olarak bırakılan ve 2013 tarihinde yapılan 3402 sayılı Kanun"un Geçici 8. maddesi uyarınca yapılan kadastro çalışmalarında 2856 parsel sayılı taşınmaz numarasını alan taşınmazı dava konusu ettiğini belirtmiş, mahallinde yapılan 27.01.2015 tarihli keşif sonucu düzenlenen fen bilirkişi raporunda davacının dava konusu ettiği yerin 23.581.30 metrekare olup 2856 parselin tamamını kapsadığı belirtilmiştir. Davacı, anılan rapora karşı beyanlarını içerir 02.03.2015 tarihli dilekçesinde ise fen bilirkişisince düzenlenen raporda dava konusu ettiği yerin yalnızca 2586 parsel sayılı taşınmaz olarak gösterilmesinin hatalı olduğu, bu parselle birlikte bu taşınmazın batı ve kuzey batısında yer alan yaklaşık 2 dönüm yerin daha dava konusu edildiği, bu alanın ise kısmen kazandırıcı zamanaşımı ile zilyet olduğu ve kısmen ise çalılık-fundalık-taşlık alanın çıkması muhtemel yangınlar nedeniyle zeytinliğinin emniyeti zaruretiyle davaya konu edilmesini talep etmiş ve bu kısımların dava dilekçesinde bildirilmeyen 2855 sayılı taşınmazın (A) ile gösterilen 1.657,43 ve ve 239 parsel sayılı taşınmazın (B) ile gösterilen 2.918.84 metrekarelik kısmına tekabül ettiği hem 09.03.2015 tarihli fen bilirkişi ek raporu; hem de bu bölümler bakımından yapılan 29.06.2015 tarihli keşif sonucunda düzenlenen 07.08.2015 tarihli fen bilirkişi raporuyla belirlenmiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 29.06.2011 tarih ve 2011/1-364 Esas, 2011/453 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere dava konusu edilmeyen taşınmazlar, dava konusu edilen taşınmaza nazaran ayrı birer müddeabih olduklarından ıslahla dahi dava konusu olamayacağına ve davacı tarafından 2855 parsel ve 239 parsel sayılı taşınmazlara yönelik olarak harcı yatırılmak suretiyle açılan bir dava da bulunmadığına göre, mahkemece bu parseller bakımından karar verilmesine yer olmadığı halde usulünce açılmış dava var gibi ret kararı verilmesi ve davacı aleyhine vekalet ücreti takdiri isabetsiz olup, davacının temyiz itirazları da açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 13.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi