
Esas No: 2015/8891
Karar No: 2018/5597
Karar Tarihi: 17.09.2018
Dolandırıcılık - özel belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2015/8891 Esas 2018/5597 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : TCK’nın 157/1, 52/2, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
TCK’nın 207/1,53. maddeleri gereğince mahkumiyet
Dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler sanık tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın, katılan İzmir Bahçelievler Türk Telekom Müdürlüğüne müracaat ederek, kendisini katılan ... olarak tanıttığı ve ... adına düzenlenmiş üzerinde kendi fotoğrafı bulunan kimlik fotokopisi ile 0232 243 5158 ve 0232 243 5159 numaralı telefon hatlarının abonelik sözleşmesini yaptığı, daha sonra söz konusu telefon faturalarını ödemediği, bu şekilde dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarını işlediği iddia olunan olayda;
Sanığın, katılan adına sahte sözleşme ile telefon hattı almadığını,kimlik fotokopisi üzerindeki resmin net olmadığı için kendisine ait olmadığını beyan ederek atılı suçlamaları işlemediği yönünde savunma yaptığı, suça konu abonelik sözleşmesi üzerindeki imzanın sanığın imzasıyla benzerlik arz ettiğinin bilirkişi raporunda belirtilmesine rağmen, bu hususta hüküm kurmaya elverişli görüş bildirmediği gibi, sözleşmedeki yazılar üzerinde incelemede yapılmaması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından; suça konu sözleşme üzerinde bulunan yazı ve imzanın sanığın eli ürünü olup olmadığı ve katılan kurumdan getirilen sahte nüfus cüzdanı fotokopisi üzerindeki fotoğrafın da sanığa ait olup olmadığına ilişkin bilirkişi incelemesi yaptırılarak, toplanan delillerinin sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tespiti yerine, eksik inceleme neticesinde yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre;
1-Dolandırıcılık suçu yönünden; sanığın, abonelik sözleşmesi düzenlenmesi aşamasında katılanın kimlik bilgileri bulunan sahte nüfus cüzdanı fotokopisini kullanması karşısında, eyleminin TCK’nın 158/1-d. maddesinde tanımlanan “Kamu kurum ve kuruluşlarının, kamu meslek kuruluşlarının, siyasî parti, vakıf veya dernek tüzel kişiliklerinin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık” suçunu oluşturacağı gözetilmeden, aynı kanunun 157/1 maddesinde düzenlenen basit dolandırıcılık suçundan hüküm kurulması,
2- Özel belgede sahtecilik suçu yönünden; suç tarihinden sonra 10/11/2008 gün ve 27050 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56.maddesinin 2.fıkrasındaki "İşletmeci veya adına iş yapan temsilcisine abonelik kaydı sırasında abonelik bilgileri konusunda gerçek dışı belge ve bilgi verilemez" ve 5. fıkrasındaki "Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz" hükmü karşısında; özel hüküm niteliğinde bulunan ve lehe olan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 56. maddesindeki düzenleme gözetilerek sanığın eyleminin özel belgede sahtecilik suçu mu yoksa 5809 sayılı yasanın 56/2. maddesinde belirtilen suçu mu oluşturacağının mahkemesi tarafından tartışılması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından kazanılmış haklarının saklı tutulmasına 17/09/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.