23. Hukuk Dairesi 2014/4215 E. , 2014/6986 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Uzunköprü 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 03/11/2011-(Ek Karar: 06.12.2013)
NUMARASI : 2010/594-2011/371
Taraflar arasındaki genel kurul kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmü davalı vekili temyiz etmiş ise de ek kararla sürenin geçirildiği gerekçesiyle temyiz isteminin reddine karar verilmiş bu kararın da temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı, davalı kooperatifin üyesi olduğunu, 21.11.2010 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul toplantısına ilişkin toplantı nisabı ile alınan kararların yasaya aykırı olduğunu, genel kurul gündeminde yer alan 7. maddenin anasözleşmeye aykırılık teşkil ettiğini ileri sürerek, genel kurul toplantısının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, iddia ve dosya kapsamına göre; 21.11.2010 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul toplantısında 200 üyeli davalı kooperatifin 12 üyesinden hiç söz edilmediği, davacının kooperatif üyesi olmasına rağmen hazirun cetvelinde davacıya yer verilmediği ve birçok üyenin genel kurul toplantısına çağrılmadığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile 21.11.2010 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul toplantısının iptaline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili, davalı kooperatifin tasfiye halinde olması sebebiyle husumetin davalı kooperatifi temsile yetkili tasfiye memurlarına yöneltilmesi ve kooperatifin ticaret sicilinde kaydının bulunduğu adrese Tebligat Kanunu"nun 35. maddesi hükmüne göre tebligat yapılıp yargılamaya devam edilmesi gerekirken usulsüz yapılan tebligat ile yokluklarında yargılamaya devam edildiğini, bu durumun savunma haklarını kısıtladığını, ayrıca davacının kooperatif üyesi olmadığını savunarak, temyiz etmiş, mahkemece, 06.12.2013 tarihli ek kararla, temyiz edilen kararın kesinleştiği ve temyiz süresinin geçirildiği gerekçesiyle, temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı kooperatif vekili temyiz etmiştir.
1-Dosya kapsamından, davalı kooperatif adına çıkartılan gerekçeli kararın muhatabın adreste tanınmadığı ancak adresin adres kayıt sisteminde kayıtlı olduğundan bahisle Tebligat Kanununun 21.maddesine göre tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Tüzel kişilere tebligat Tebligat Kanunun 12. ve 13. maddelerine göre tüzel kişinin yetkili temsilcisi bulunmadığı durumda orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerden birine yapılır. Yetkili temsilcinin hazır bulunmadığı tebligat yerinde tespit edilmeden 21. maddeye göre tebligat yapılması usulsüzdür. Bu durumda, davalı tarafın 04.12.2013 tarihli temyiz başvurusunun süresinde olduğunun kabulü ile dosyanın temyiz incelemesi için gönderilmesi gerekirken, temyiz talebinin 06.12.2013 tarihli ek karar ile kararın kesinleştiğinden ve süre yönünden reddi doğru görülmediğinden, ek kararın kaldırılarak dosyanın temyiz incelemesine geçilmiştir.
2-Somut olayda, dava dilekçesi ile davanın yenilenmesine ilişkin dilekçenin tasfiye halindeki davalı kooperatifin ticaret sicilinde kayıtlı adresine tebliğe çıkarıldığı, yapılan tebligatların kooperatifin adresinde tanınmadığından bahisle iade edildiği anlaşılmaktadır.
Tasfiye halinde olan kooperatifi 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 98. maddesi yollamasıyla TTK"nın 450 ve 219/1. maddeleri uyarınca davalarda temsil yetkisi tasfiye memurlarına ait olduğundan, dava dilekçesinin kooperatif tüzel kişiliğine tebliğe çıkarılarak, Tebligat Kanunu"nun 12 ve 13. maddeleri ile Tebligat Kanunu"nun Uygulamasına Dair Yönetmeliğin 20 ve 21. maddeleri hükümleri uyarınca tasfiye memurlarından ya da koşulları oluştuğu takdirde memur veya müstahdemlerinden birine kooperatif adına tebliğ edilerek, tebligatın yapılamaması halinde Tebligat Kanunu"nun 35. maddesine göre tebligat yapılarak taraf teşkili sağlandıktan sonra taraf delilleri toplanıp değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, davalının savunma hakkının kısıtlanmasına sebebiyet verecek şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
3-Bozma neden ve şekline göre, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin ek karara yönelik temyiz itirazlarının kabulüne ile yerel mahkemenin 06.12.2013 tarihli ek kararın kaldırılmasına, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı kooperatif yararına BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.